Yaklaşık bir yıldır Arnavutluk'un başkenti Tiran'da diş teknisyeni olarak çalışan, evli ve bir çocuk babası Muhittin Özmen, deprem sırasında yaşadıklarını anlattı.
Özmen, 27 Kasım gecesi meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde yaşadıklarını hiçbir zaman unutamayacağını belirterek, o gün büyük depreme kadar çok sayıda artçı sarsıntının meydana geldiğini söyledi.
"Binalar birbirine çarpıyordu"
Eşi ve çocuğunu yaklaşık iki ay önce memleketi Konya'ya gönderdiğini dile getiren Özmen, şöyle konuştu:
"Apartmanın ikinci katında yaşıyordum. Binalar da çok sağlam değil. Çok sayıda bina hasarlı. Depremin merkezine de 30 kilometre uzaklıktayız. 2,5 aydır devam eden depremler nedeniyle herkes korku ve panik halinde. Kimse evlere giremiyor, parklarda ve arabalarda kalıyor insanlar. Gece uyandım, biraz da malum oldu gibi. Depremden hemen önce rüyayla uyandım. Kalktım, abdest aldım, oturdum. Gece 03.00 civarı yeniden uyudum. O an dehşet veren sesle kalkıp pencereden atlamam bir oldu.
Balkonda korkuluklar ve branda var. O anda bunlardan nasıl aşağı atladım, hiç hatırlamıyorum. Korkudan ziyade panik yaşamışım. Ayaklarımın üstüne düştüm. Ellerimi başımın arasına aldım ve sallanan binaları gördüm. Deprem de devam ediyordu, dehşet vericiydi. Deprem anını birebir yaşadım. Binalar birbirine çarpıyordu, herkesin öldüğünü düşündüm."
Özmen, kaldığı apartmanın depremde ciddi hasar gördüğünü belirterek, 2,5 aydır süren artçı sarsıntılara alıştıklarını ifade etti.
"O sesi anlatmam, tarif etmem mümkün değil"
Özmen, Tiran'da arkadaşlarının yardımıyla hastaneye götürüldüğünü söyledi.
"O an ayağım kırılmış, kanıyor ama hiçbir şey hissetmedim." diyen Özmen, şunları ifade etti:
"Ortam sakinleşince eve girmeye çalıştım. Bu sırada herkes depremi yeni fark etmiş, dışarı çıkıyor. İnsanlar ayağımın kanadığını söyledi. Umurumda değildi, o an adeta bilinç kaybı yaşadım. Bu sırada kan kaybından bayılmışım. Sonra hastaneye götürdüler, sol ayağımı alçıya aldılar. Hastanede benim gibi 4'üncü kattan atlayıp vefat edeni duydum. Rabbim bir daha yaşatmasın, dehşet vericiydi. O sesi anlatmam, tarif etmem mümkün değil. Bir gün kaldıktan sonra uçakla ülkeme geldim.
Buradaki hastanede kırıklara ilişkin tedavi süreci başladı. Şimdi evimde istirahat halindeyim."
Kaynak: AA