Makedonya'nın güneybatısında bulunan ve Osmanlı döneminde merkezi bir konuma sahip Manastır şehrindeki Haydar Kadı Camisi, eski ihtişamına kavuşmak için gün sayıyor. 104 yıldır kapalı durumda bulunan ve yerel halk tarafından "Balkanların Prensesi" olarak nitelendirilen camiden, Vakıflar Genel Müdürlüğünün gerçekleştirdiği restorasyon sonrası 4 Kasım'daki cuma namazıyla birlikte yeniden ezan sesleri yükselecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1561-1562 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Makedonya'nın Manastır kentinde Kadı Haydar Efendi tarafından yaptırılan Haydar Kadı Camisi'ni yeniden hizmete kazandırmak için 2015'ten bu yana yürüttüğü restorasyon çalışmalarını tamamladı.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, harap halde bulunan Manastır'daki Haydar Kadı Camisi'nin yeniden ibadete açılabilmesi için ilk olarak 2012'de Makedonya Cumhuriyeti Kültür Varlıkları Ulusal Konservasyon Merkezi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında rölöve, restitüsyon, rekonstüriksiyon, restorasyon gibi çalışmalarını içeren işbirliği protokolünün imzalandığını ve iki sene sonra caminin restorasyonuna başlandığını anlattı.
Tarihi camide çok kapsamlı çalışmaların yürütüldüğüne değinen Ertem, "Vakıflar Genel Müdürlüğünce 4 yıllık yoğun bir çalışmanın sonucunda aslına uygun bir şekilde restorasyonu tamamlanan Haydar Kadı Camisi'nden 104 yıl sonra ilk defa ezan sesleri yükselecek. Makedonya'nın Manastır kentinde 4 Kasım tarihinde kılınacak cuma namazı ile birlikte ibadete açılacak caminin açılışında Sayın Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak da bizimle olacak." ifadesini kullandı.
"Balkanların Prensesi"
Şantiye şefi Onur Attar, Manastır halkının Haydar Kadı Camisi'ni "Balkanların Prensesi" olarak adlandırdığını söyledi.
Restorasyona başlandığında caminin kötü bir durumda olduğunu, caminin içinde şehrin farklı yerlerindeki Osmanlı yapıtlarından getirilmiş mezar taşları ve kitabeler bulduklarını anlatan Attar, yüzlerce ve binlerce parçaya ayrılmış bu eserleri uzmanların yardımıyla birleştirerek karbon fiber çubuklarla sağlamlaştırdıklarını ve cami avlusunda "Mezar Taşı Müzesi" oluşturduklarını söyledi.
Restorasyonun ardından caminin ilk haline çok yakın bir duruma getirildiğini söyleyen Attar, "Gelecek nesiller bu camiyi bu şekilde görmeye devam edecekler." diye konuştu.
Tarihi cami küllerinden doğdu
Klasik Osmanlı mimarisinin Balkanlardaki en önemli eserlerinden biri olan 455 yıllık geçmişe sahip Haydar Kadı Camisi, Osmanlı Devleti'nin 1912 yılında Manastır kentinden çekilmesi sonrasında bakımsızlıktan yıkılacak noktaya geldi. Kaderine terk edilen caminin bugüne kadar sadece 1957-1958 yıllarında mevcudu koruma amaçlı konservasyon çalışmaları yapılırken, 1961 yılında da kısmen restorasyonu gerçekleştirildi.
Bir dönem Mezar Taşları Müzesi, bir dönem depo, bir dönem de Manastır Müze Vakfı'nın deposu olarak da kullanılan Haydar Kadı Camisi'nin restorasyonu, Türkiye ile Makedonya arasındaki işbirliği sonucu Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üstlenildi. Bu kapsamda, tarihi caminin tamamen yıkılmış olan minaresi orijinaline uygun olarak yeniden inşa edildi. Beden duvarlarında ve kubbesinde statik güçlendirmeler yapılan caminin üstü tamamen kapanan kalem işi bezemeleri yeniden ortaya çıkarılırken, pencereleri aslına uygun tasarlanarak yerine monte edildi.
Caminin paramparça vaziyetteki mermer minberi ise üzerinde yapılan ciddi bir çalışma sonucunda yeniden ayağa kaldırıldı. Kırık ve parçalanmış durumda olan ve yürütülen konservasyon çalışmaları ile onarımı gerçekleştirilen mezar taşları için de caminin bahçesinde bir hazire oluşturuldu.
Aynı zamanda camide ibadetlerini gerçekleştirecek vatandaşlar için de bahçede tuvalet ve Osmanlı mimarisine uygun ahşap şadırvan yapıldı. Herhangi bir bahçe duvarı ve peyzajı bulunmayan caminin, yöre mimari estetiğine uygun bahçe duvarları ve yeşil alan oluşturularak çevre düzenlemesi de gerçekleştirildi.