ABD'de dünyanın gelmiş geçmiş en büyük terör eylemlerinden biri olarak tarihe geçen 11 Eylül 2001 saldırılarında hayatını kaybeden 2900'ü aşkın insan arasında bir de Türk vardı. Yozgat'ın Sarıyaprak Köyü'nden Zühtü İbiş...
İbiş ailesinin korkunç bir faciayla sonuçlanan ABD göçünü Zühtü İbiş’in kardeşi Mehmet İbiş anlattı. 1984 yılında ilk olarak babaları ABD'ye gitmişti. Ardından 1993 yılında ağabeyi Zühtü, 1995 yılında ise kendisi ve kız kardeşi ABD serüvenine katılmıştı. 1996 yılında Zühtü İbiş’in eşinin gidişiyle tüm aile artık ABD’de toplanmıştı.
"Hayalim bu binalardan birinde çalışmak"
Zühtü İbiş'in ilk hayali gerçek olmuştu: Artık ABD’deydi... İkinci hayali ise üniversite okuyup bilgisayar mühendisi olmaktı. Onu da başardı. Bir gün New York'ta yürürken, ağabeyine ikiz kuleleri gösterdi. “Şimdiki hayalim bu binalardan birinde çalışmak” dedi...
Başarılı mühendis bu hayalini de gerçekleştirdi. Son nefesini vereceği ikiz kulelerde işe başlamıştı.
Ve takvim 11 Eylül 2001’i gösterdi… ABD tarihindeki eş zamanlı saldırılar, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ülke topraklarında düzenlenen en büyük terör saldırısıydı. Saldırılar, Amerika’da tam anlamıyla travma etkisi yarattı. Amerikan toplumunda yaşam tamamıyla değişti; güvenlik önlemleri kalıcı bir şekilde arttırıldı. Amerikan dış politikası köklü bir değişiklikten geçti ve 20 yıldır süren savaş dönemi başladı…
"Binayı boşaltıyorlar. Birazdan görüşmek üzere..."
O korkunç saldırıda Zühtü İbiş yaşama gözlerini yumdu. İbiş en son eşini telefonla aramıştı. O anları kardeşi Mehmet İbiş şöyle anlattı:
“Kendisiyle en son teması, eşi kurmuş. Uçaklar çarptıktan sonra, evi aramış. Böyle bir kaza olduğunu ama merak edilecek bir şey olmadığını... 'Neyse şimdi çıkmam lazım. İtfaiye erleri geldiler. Binayı boşaltıyorlar. Birazdan görüşmek üzere' deyip telefonu kapattı. Kendisiyle kurulan son kontak buydu....”
Gözaltında terörist muamelesi gördüler
Bir daha kardeşinden haber alamayan Mehmet İbiş üstüne üstlük Müslüman oldukları için gözaltına alındıklarını ise şöyle anlattı:
“Bir telaş halinde New York'a ulaşmaya çalıştım. Ama kapalıydı… Her taraf giriş çıkışlar tamamen kapatılmıştı. Washington Köprüsü’nün önüne gittim en son. Kanlar içinde yaralılar vardı, helikopterlerle oraya getirilmişlerdi. Tren istasyonu binasında, sahra hastanesi kurulmuştu. Yaralılara ilk yardım orada yapılıyordu. Mahşer yeri gibiydi zaten. Bütün günün verdiği yorgunlukla arabada uyuyakalmışız. Tabii bunu polisler fark ediyor. Arabamda geçici plaka vardı, yeni almıştım. Polislerin cama vurmasıyla uyandım. Kimliklerimizi gördükten sonra, 4 Müslüman bir arabanın içinde uyuyorlar. Terörist sandılar galiba. Bizi gözaltına aldılar. Psikolojik baskı uyguladılar. Bomba nerede bomba nerede. Kafama silah dayadılar, dört beş kişi. Bomba uzmanları geldi, polis uzman köpeği geldi. Sonra kendisi de ifade etti, sakin olmasaydın beynin dağılmıştı diye... Eli tetikte ve titriyordu.”
6 ay sonra kemikleri bulundu...
İkiz Kuleler’in 103. katında henüz 26 yaşındayken can veren Zühtü İbiş'in 6 ay sonra bulunan bedenine ait parçalardan, doğduğu Yozgat'ın Sarıyaprak köyünde bir mezar inşa edildi. Ailesi, 18 yıl sonra yeni bir mezar düzenlemesiyle Zühtü İbsiş'in adını yaşatmaya devam ediyor.
4.1ºC
Ankara
