Birleşmiş Milletler (BM), yoksullukla mücadele konusunda 22 Aralık 1992'de aldığı kararla 17 Ekim'i Dünya Yoksullukla Mücadele Günü ilan etti. Bu kapsamda BM, düzenlediği etkinliklerle konuya uluslararası toplumun dikkatini çekmek için çalışmalar yürütüyor.
UNDP'nin 2023 Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi'ne göre, 110 ülkede yaşayan 6,1 milyar kişiden 1,1 milyarı yoksullukla mücadele ediyor.
UNDP'nin 2020-2023 yıllarını kapsayan "Eylemsizliğin İnsani Maliyeti" başlıklı raporundaki veriler, düşük gelirli ülkelerdeki yoksulluk oranının 2020 ile 2023 arasında arttığını ortaya koydu. Bu, 165 milyon kişinin daha günde 3,65 dolardan daha azıyla geçindiği anlamına geliyor.
Düşük gelirli ülkelerde yaşayan bu 165 milyon kişiden en yoksul yüzde 20'lik kesim, 2023'te halen Kovid-19 salgını öncesindeki gelir seviyelerinin altında yaşamını sürdürüyor.
Yoksullukla mücadele edenlerin neredeyse yarısı Safra Altı Afrika'da yaşıyor
UNDP, yoksullukla mücadele eden kişilerin yaşadıkları bölgeleri bilmenin ve gerekli politikalar oluşturmanın önemli olduğunun altını çiziyor.
Dünyadaki her 6 yoksuldan 5'i Sahra Altı Afrika'da ya da Güney Asya'da yaşıyor. Bölgelere yayılımına bakıldığında Sahra Altı Bölge'de yaşayanların yüzde 47,8'i yoksullukla mücadele ederken bu oranın Güney Asya'da yüzde 34,9 olduğu görülüyor.
Dünya Bankasına göre, Güney Asya ekonomisinin 2023'te yüzde 5,8 büyümesi bekleniyor. Bu büyüme hızının salgın öncesinden daha yavaş olduğu ve kalkınma hedeflerini karşılamak için yeterli olmadığı kaydediliyor.
"Güney Asya Kalkınma Güncellemesi: Daha Hızlı, Temiz Büyümeye" raporuna göre, bu büyümenin 2024 ve 2025 yıllarında yavaşlayarak yüzde 5,6 seviyesinde seyretmesi bekleniyor.
Bölge ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturan Hindistan'ın 2023-2024 mali yılında büyüme oranının yüzde 6,3'te seyretmesinin yanı sıra Maldivler'in turizm sektörü sayesinde ekonomik olarak 2023'te yüzde 6,5 büyüyebileceği tahmin ediliyor.
Bangladeş'in 2024'te ekonomik kalkınma oranının yavaşlayarak yüzde 5,6 olabileceği öngörülürken Pakistan'da bu oranın yüzde 1,7 olması bekleniyor.
Güney Asya ve Sahra Altı Afrika dışında yoksullukla mücadele edenlerin yüzde 65'i, Çin, Endonezya, Myanmar, Sudan ve Yemen'de bulunuyor.
Borçlardaki yüksek seviyeler, ülkelerdeki yoksulluk oranındaki artışla ilişkili olabilir
UNDP yöneticisi Achim Steiner, söz konusu ülkelerin borç seviyesindeki yüksekliğin, yeterli olmayan sosyal harcamalar ve yoksulluk oranlarındaki endişe verici artışla ilişkilendirilebileceğine dikkati çekti.
Steiner, "Bugün 46 ülke, genel hükümet gelirinin yüzde 10'undan fazlasıyla net faiz ödemesi yapıyor." ifadesini kullandı.
Borç servisinin, ülkelerin sağlık, eğitim ve sosyal koruma alanlarında nüfuslarını korumalarını giderek zorlaştırdığını belirten Steiner, ihtiyaç sahipleri için gerekli finansal yapıyı oluşturmanın önemini vurguladı.
Steiner, "Son 3 yılda güvenlik ağlarına yatırım yapabilen ülkeler, önemli sayıda kişinin yoksulluğa maruz kalmasını engelleyebildi." değerlendirmesinde bulundu.
UNDP, düşük gelirli ülkelerin, net faiz ödemelerine, sosyal yardımların iki katı ve sağlık hizmetlerinin 1,4 katı daha fazla kaynak ayırdığını bildirdi. Bu ülkelerde borç hizmetinin, eğitim harcamalarının yüzde 60'ına tekabül ettiği kaydedildi.
Yoksullukla mücadelede atılan adımlar
Dünya Bankasının, Güney Asya'da yoksullukla mücadeleye yönelik attığı adımların arasında 2023'te bölgeye yapılan 10,1 milyar dolarlık yardım yer alıyor. Bu yardım, borç yönetimi, istihdam, sosyal koruma, hava kirliliği, iklim direnci gibi konularda teknik tavsiyeler sağlıyor.
Öte yandan, BM'nin dünyayı korumak ve refahını sağlamak amacıyla belirlediği 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) arasında 2030'a kadar yoksulluğun bitirilmesi de yer alıyor.
SKH ile yoksulluğun önüne geçmek için düşük gelirli ülkelerin, ekonomik olarak gelişmesi hedeflenirken bunun çevreye zarar vermeden yapılmasının önemi vurgulanıyor.
UNDP'nin verilerine göre, dünyada yoksulluk oranındaki artışı azaltmak ve günlük 3,65 dolardan daha azıyla geçinen milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtarmak, borç geri ödemelerini sosyal harcamaların finansmanına ayırmak gibi adımlarla 14 milyar dolardan biraz daha fazla kaynakla mümkün.