Tarih, 17 Şubat 2011. 'Arap Baharı' ayaklanmaları Tunus, Cezayir ve Lübnan gibi ülkelerin ardından, Libya'nın Bingazi kentinde de baş gösterdi.
Dönemin lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güvenlik güçleri, halka gerçek mermilerle karşılık verdi. Ancak bu, öfkeyi daha da alevlendirdi.
Ordu ve hükümetten bazı isimler halkın tarafına geçti
Süreç içinde ordu ve hükümet kanadındaki bazı isimler, halkın tarafına geçti.
Dönemin İçişleri Bakanı Abdulfettah Yunus, yaklaşık 3 bin kişiyle rejim saflarından ayrılarak devrime destek verdi.
Bu gelişme sonrası halk, kısa sürede Bingazi'nin kontrolünü ele geçirdi.
Kaddafi, bu kez de birliklerini Bingazi'ye gönderdi. Ancak, kentte yanan ateş, ülkenin batısına sıçradı.
Bingazi'de başlayan halk hareketi Libya'nın batısına da sıçradı
Misrata, Zintan ve Zaviye şehirlerinde de halk, sokaklara döküldü.
Bu süreçte, Fransa öncülüğündeki NATO unsurları da hava saldırılarıyla destek verdi.
Sıra başkent Trabus'a geldi.
Kenti korumakla görevli Kaddafi birliklerinden bir tugay, silah bırakarak saf değiştirince, Trablus kısa sürede devrimcilerin kontrolüne geçti.
Muammer Kaddafi öldürüldü, bir devrin sonu
Trablus'un düşmesinden 2 ay sonra, neredeyse yarım asırlık bir devir de kapandı.
42 yıl Libya'yı demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, 20 Ekim 2011'de Sirte'de öldürüldü.
3 gün sonra da Libya Ulusal Geçiş Konseyi, 'Bağımsızlık Günü'nü ilan etti.
Tam 8 ay 6 gün süren halk hareketi, böylece sona erdi.
Aradan 11 yıl geçti
Ancak, Libya halkının özlemini çektiği huzur ve özgürlük ortamı, aradan geçen 11 yıla rağmen oluşturulamadı.
Yeni bir krizin eşiğindeki ülkede, siyasi istikrarsızlık sürüyor.