CPJ'nin raporu, geçen yıl dünya çapında işlenen 99 gazeteci ve medya çalışanına yönelik cinayetlerin en az 4'te 3'ünün (69) İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sırasında gerçekleştiğini ortaya koydu.
İsrail'in füzeleri ve keskin nişancılarının hedefi olan gazetecilerin çoğunun Filistin asıllı olduğu aktarılan raporda, "Çatışmalarda, 3 ayda tek bir ülkede bir yıl boyunca öldürülen gazetecilerden daha fazlası hayatını kaybetti." ifadesi kullanıldı.
Raporda, bu sayıya, 3 Lübnanlı ve 2 İsrailli gazetecinin de dahil olduğuna, Gazze'de öldürülen pek çok gazetecinin ailesinin de onlarla (İsrail'in saldırılarında) hayatını kaybettiği kaydedildi.
İsrail askeri yetkililerinin, gazetecileri hedef aldığını "katı bir şekilde reddettiğine" ya da basın cinayetlerini doğrularken "çok az bilgi verdiğine" dikkat çekildi.
Raporda, 2023'te öldürülen gazeteci sayısının 2022'ye göre yaklaşık yüzde 44'lük bir artış gösterdiği ve 2015'ten bu yana en yüksek rakama çıktığı belirtildi.
İsrail'in saldırılarında AA kameramanı da öldürülmüştü
İsrail'in saldırılarında öldürülen gazeteciler arasında, İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun bombardımanını takip eden Muntasır es-Savvaf da yer almıştı.
Savvaf'ın, kardeşi ve bazı akrabaları da Gazze Şeridi'nin güneyindeki ed-Durc mahallesinde İsrail bombardımanında hayatını kaybetmişti.
İsrail'in, Han Yunus kentinde yerinden edilenlerin kaldığı Ferhane Okulu yakınına düzenlediği saldırıda Al Jazeera kameramanı Samir Ebu Dakka ve Gazze muhabiri Vail ed-Dahduh yaralanmış, daha sonra Ebu Dakka'nın hayatını kaybettiği duyurulmuştu.
13 Ekim'de Lübnan'ın güneyinde İsrail güçlerince gazetecileri hedef alan saldırıda, Reuters Haber Ajansı kameramanı Issam Abdullah hayatını kaybederken, 6 medya mensubu yaralanmıştı.
Söz konusu olay, uluslararası haber kuruluşları ve insan hakları gruplarınca yürütülen bağımsız araştırmalarla kanıtlanmıştı.