İsrail’de uzun süre başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra ayrılan ama ülke tarihinin “en sağcı” koalisyonu ile geri dönen Binyamin Netanyahu, “yargıyı zayıflatma” ve "sağcı politikaları" nedeniyle protesto ediliyor.
Başta Tel Aviv’deki Habima Meydanı olmak üzere 12 haftadır Hayfa, Batı Kudüs, Birüssebi ve Netanya gibi büyük kentler dahil ülke çapında onlarca noktada gerçekleştirilen gösterilere on binlerce İsrailli katılıyor.
İsrail’in yakın müttefikleri de İsrail’deki aşırı sağ eğilimden oldukça rahatsız. Zaten Demokrat Biden ile Netanyahu arasında soğuk rüzgarlar estiği biliniyordu. Son yapılan hamle de ikili arasındaki mesafeyi bir hayli artırmışa benziyor. Öte yandan Netanyahu hükümeti son yargı hamlesi ile sadece dışarıda değil, içeride kurduğu sağcı koalisyonda da sıkıntılar yaşayacağa benziyor.
Peki, dün gece binlerce insanı sokaklara döken sebep neydi? Netanyahu ne istiyor? 5 soruda sizler için derledik.
600 binden fazla İsrailli neden sokaklara döküldü?
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını duyurdu. Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açtı.
Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören "yargı reformu", ülke genelinde 12 haftadır protesto ediliyordu.
Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen "yargı reformu" kapsamındaki "başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran" yasa tasarısı 23 Mart'ta Meclis'ten geçti.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısında bulunan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı dün akşam saatlerinde görevden alması üzerine ise yüz binlerce İsrailli sokaklara döküldü.
Hükümet karşıtı protestocular, Gallant'ı görevden alarak yargı düzenlemesi konusunda geri adım atmayacağının mesajını veren Başbakan Netanyahu'ya tepki olarak başta Tel Aviv ve Batı Kudüs olmak üzere ülke genelinde meydanlara indi.
İsrail’in Kanal 12 televizyonu, ülke genelinde 600 binden fazla İsraillinin gösterilere katıldığının tahmin edildiğini aktardı.
Yargı Reformu ne anlama geliyor?
Esasen Yargı Reformu olarak adlandırılan paketin temel bir amacı var. Reform, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeyi öngörüyor.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme'nin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtiyor.
Öte yandan yeni pakete göre, koalisyon hükümeti, yargı mensuplarını atama komitesinde şu an 9 olan üye sayısını 11'e çıkaracak ve bu üyelerin 7'sini kendisi seçecek. Bu üye çoğunluğu, hükümetin, yargıçların atanmasında tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor.
Kim, nasıl tepki verdi?
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirildi.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedildi.
İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıkladı.
İsrail'de iç ve dış istihbarat teşkilatları, diğer güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükümetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurdu.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının "güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması"nın bozulması üzerinde toplandığını paylaştı.
Arap Baharı benzetmesi
İsrailli Arap Milletvekili Ahmed Tibi, hükümetin tartışmalı "yargı reformu"nun siyasi krize dönüşmesi ve ülke genelinde protestolara yol açmasını "Arap Baharı" adı verilen sürece benzeterek, "Halk rejimin düşmesini istiyor" sloganını paylaştı.
“En büyük tehlike”
İsrail’in eski başbakanlarından Naftali Bennett, ülkede Savunma Bakanı'nın görevden alınmasına yol açan tartışmalı yargı düzenlemesinin yarattığı siyasi kriz için, "İsrail, Yom Kippur Savaşı'ndan beri en büyük tehlike altında" yorumunu yaptı.
Açlık grevi başlatacaklar
İsrail'de tartışmalı yargı reformuna ilişkin gelişmelerin ardından bazı belediye başkanları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Batı Kudüs'teki ofisinin önünde açlık grevine başlayacaklarını duyurdu.
Savunma Bakanı görevden alındı
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkede siyasi krize ve kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması için hükümete çağrı yaptı. Ancak görevden alındı.
"Ülke içindeki ayrılık, İsrail ordusuna ve savunma teşkilatına derinlemesine nüfuz etti. Bu, İsrail'in güvenliğine yönelik açık ve büyük bir tehdittir. Buna izin vermeyeceğim."
İlk istifa
İsrail'in New York Başkonsolosu Asaf Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesine karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması üzerine istifa etti.
Netanyahu geri adım mı atıyor?
İsrail’de birçok kentte binlerce insanın sokaklara çıkması, hem ülke içinde hem de ülke dışında büyük merak uyandırdı. Zaten yetkililerin verdiği tepkilere ve benzetmelere bakılırsa protestoların “bir değişim” devrinin habercisi olduğunu tahmin etmek zor değil.
İsrail tarihinin en aşırı sağ koalisyonuna liderlik yapan tecrübeli siyasetçi Binyamin Netanyahu’nun ne düşündüğü ise en önemli konulardan biri.
Dün gece saatlerinde Başbakan'ın Ulusa Sesleniş konuşması ile Yargı Reformu paketini geri çekeceği iddia edildi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da, hükümeti, ülke çapındaki en büyük gösterilerden birini ateşleyen yasayı durdurmaya çağırdı.
Reuters haber ajansına konuşan Netanyahu'nun Likud partisinden bir yetkili de tartışmalı yargı reformunu durdurmaya hazır olduklarını söyledi.
İsrail yeniden bir seçime gider mi?
Parlamenter demokrasi ile yönetilen İsrail genellikle koalisyon hükümetleriyle yönetiliyor.
Hem sağdan hem de soldan birçok siyasi partinin yarıştığı seçimlerde İsrail Meclisi Knesset’te çoğunluk ancak koalisyon ile mümkün oluyor. Farklı parti programlarına sahip partilerin ise ülkeyi uzun süre idare etme şansı azalıyor.
Örneğin İsrail’de sonra 4 yılda 5 defa halk sandık başına gitti. Kurulan hükümetlerin ömürleri aylarla sınırlı kaldı. Son olarak ise kasım ayında yapılan seçimlerde ülkede en uzun süre başbakanlık yapmış Binyamin Netanyahu koltuğuna geri döndü.
Netanyahu, sağcı partilerle ittifak yaparak Knesset’te çoğunluğu sağladı ve ülke tarihinin en sağcı hükümetini kurdu.
Ancak binlerce insanı sokağa döken politikaları ve koalisyon içerisinde yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle İsrail’de seçimlerin çok uzak olmadığı konuşuluyor.