Lübnan’da hükümetin sosyal iletişim ağı Whatsapp gibi uygulamalardan vergi alınması kararı, başta başkent Beyrut olmak üzere ülkenin birçok noktasında protesto edilmeye devam ediyor.
Başbakan Saad el-Hariri krizi çözmek için vergilerin iptal edildiği yeni bir ekonomik paket sundu ancak protestocular hükümetin istifasını istemeyi ve başlattıkları genel grevin devam etmesi çağrısını sürdürüyor.
Lübnan’da perşembe günü başlayan ve ülkenin dört bir tarafında devam eden gösterileri 5 soruda derledik.
Gösteriler neden başladı?
Öncelikle Lübnan'da 2015'te çöp krizi nedeniyle patlak veren protestolardan sonra ilk defa bu çapta gösteriler düzenlendiği belirtiliyor. Yeni başlayan protestoların asıl nedeni olarak ise dünyada ve Orta Doğu'da oldukça yaygın bir iletişim aracı olan Whatsapp’a 2020’den itibaren vergi getiriliyor olması gösteriliyor.
Öyle ki Lübnan’da devam eden protestolar “Whatsapp Devrimi” olarak nitelendiriliyor.
Ancak protestoların tek nedeni Whatsapp'a getirilen vergiler değil. Zira ülkedeki ekonomik kriz Whatsapp vergisinden daha büyük.
Bu nedenle, yeni vergilerin, hükümetin ülkeyi yaklaşmakta olan borç krizinden çıkaramamasının yarattığı hayal kırıklığının bir yansıması olduğu aktarılıyor.
Neden Whatsapp’a getirilen vergiler etkili oldu?
Lübnan’da cep telefonu vergilerinin oldukça yüksek olduğu biliniyor. Bu yüzden Lübnanlıların birçoğu günlük konuşmalarını sosyal iletişim ağı Whatsapp üzerinden, ücretsiz gerçekleştiriyor.
Ücretsiz kullanılan sosyal ağlardan vergi alınması kararının, halkın ekonomi kaynaklı birikmiş rahatsızlığını protestoya dönüştürdüğü kaydediliyor.
Ekonomik darboğaz yeni mi başladı?
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan'da, 2011'de Suriye'deki krizin başlamasıyla maruz kalınan mülteci dalgaları ve siyasi sorunlar nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşanıyor.
Maliye Bakanlığının mayısta yayımlanan raporuna göre, ülkede kamu borcu 2019'un ilk çeyreği itibarıyla 86,2 milyar dolara ulaştı.
Dünyanın borcu en fazla olan ülkeleri arasında yer alan Lübnan’da ekonomi, geleneksel olarak dışarıdan ülkeye girecek sıcak paraya dayanıyor. Hükümet de ülkeye sıcak para getirecek yeni kaynak arayışını sürdürüyor.
Hükümet istifa ederse ne olur?
Hükümet protestolar başladıktan sonra yaptığı açıklamada, 2020 bütçesinde herhangi bir yeni vergi ve harç olmayacağını açıkladı. Ancak sokaklarda binlerce kişi hala hükümetin istifa etmesini istiyor.
Başbakan Hariri liderliğindeki hükümet, ülkede etkin siyasi oluşumların birleşmesinden oluştuğu için oldukça kırılgan olmakla nitelendiriliyor.
Ekonomik tedbirler kapsamında başlatılan kemer sıkma protestolarının liderleri ile Şii Hizbullah örgütünün desteklediği bakanlar arasındaki bağ herkesin bildiği bir sır.
Uzmanlar, Hariri hükümetinin istifa etmesi halinde, hükümetin Hizbullah destekçisi siyasilerin kontrolüne gireceği ve bunun da dışarıdan ülkeye girmesi muhtemel paraya engel olacağını belirtiyor. Bu da ülkede, ekonomik durumun daha da kötüye gitmesi demek.
Bundan sonra neler olabilir?
Lübnan’da hükümetin istifa etmesi, bölgede yeni bir kaosun penceresini açabilir. Zira ülkede yaşanacak siyasi istikrarsızlık, ülkeyi İran’ın doğrudan destek verdiği belirtilen Hizbullah ile İsrail ve İran ile Suudi Arabistan arasında muhtemel bir bilek güreşi sahnesine dönüştürebilir.
Lübnan, kozmopolit toplumsal yapısı ile bölgedeki birçok aktörün doğrudan etkin olabildiği bir ülke. Öte yandan ülkede, 1975 ile 1990 yılları arasında devam eden iç savaşın yarattığı bölünmüş fay hatları hala varlığını devam ettiriyor.
Kaynak: Washington Post, Al Jazeera, AA