AB Bakanı Bozkır Slovenya'da

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Slovenya Başbakanı Miro Cerar tarafından kabul edildi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Slovenya'nın başkenti Lubliyana'ya gelen Bozkır, başbakanlık binasında Cerar ile bir araya geldi.

Görüntü alınmasının ardından basına kapalı devam eden görüşme sonrası açıklamada bulunan Bakan Bozkır, Slovenya'nın 2011'de imzalanan anlaşmayla Türkiye'nin stratejik ortağı haline geldiğini kaydederek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1,2 milyar dolar olduğunu belirtti.

Bozkır, Slovenya'nın Türkiye'yi AB'ye üyelik sürecinde destekleyen önemli ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"AB-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırdığımız, paradigmanın değiştiği, kartların yeniden dağıtıldığı, ilişkilerin önemli platformlara taşındığı şu dönemde, bu ziyaretlerle hem ortaya çıkan yeni tablodaki unsurların ne şekilde gerçekleşeceği hem de ilerleyen süreçte bunlara ilave neler yapılabileceği konularını değerlendirdik. Bugün Cerar ile Türkiye-AB zirvelerinde, Sayın Başbakanımızın başkanlık ettiği Türk tarafı ve 28 AB üyesi ülkenin katıldığı görüşmelerde, Slovenya Başbakanı da hazır bulunuyordu. Tüm gelişmelerde ortaya çıkan tablonun şahitlerinden biridir."

Slovenya Başbakanı Cerar ile Türkiye'nin yeniden AB ailesi içinde hissetmesinin ne anlama geldiğini görüştüklerini dile getiren Bozkır, Türk vatandaşlarına uygulanacak vize serbestisi konusunda karşılıklı atılması gereken adımların yanı sıra açılması beklenen 33. fasıl, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi ve Türkiye'ye Suriyeli sığınmacılar için gönderilecek 3 milyar avro ile ilgili süreçleri ele aldıklarını kaydetti.

Bozkır, yasa dışı göçle mücadele konusunda da değerlendirmelerde bulunduklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"20 Mart itibarıyla Yunan adalarına ulaşan düzensiz göçmen sayısında önemli düşüş meydana geldi. Amacı bu planının, düzensiz göçün tamamen ortadan kaldırılması ve insanın içini burkan görüntülerin ortadan kalkması. Çocukların, insanların denizlerde boğulduğu manzaralarla tekrar karşılaşmamak. AB'nin bekasını tehdit eden bir soruna Türkiye ve AB olarak ortak çözüm bulmak."