Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) oylanarak kabul edilen AB'nin Göç ve İltica Anlaşması'yla ilgili basın toplantısı düzenledi.
"Bugün gerçekten tarihi bir gün. Yıllar süren yoğun çalışmaların ardından Göç ve İltica Anlaşması gerçeğe dönüşüyor. Bu Avrupa için büyük bir başarıdır." diyen von der Leyen, şöyle devam etti:
"Bu, tüm Avrupalılar için gerçek bir fark yaratacak. Birincisi, daha güvenli Avrupa sınırları, herkesi kaydedip tarayarak sınırlarımızı kimin geçtiğini tam olarak bilmek, aynı zamanda bağımsız bir izleme yoluyla temel hakların korunmasını sağlamak demek. İkincisi, iltica ve geri dönüş için daha hızlı, daha etkili prosedürler. Bu, sığınma hakkı olmayanların AB'ye girişine izin verilmeyeceği, savaş veya zulümden kaçanların ise ihtiyaç duydukları korumaya güvenebilecekleri anlamına geliyor."
Von der Leyen, "Artık güçlü dış sınırlar için yasal dayanağa sahibiz. Bu sınırlara gelen her göçmene aynı şekilde adil ve kararlı davranılacaktır. Korunmaya ihtiyacı olanlar korunacak ama korunmaya ihtiyacı olmayanlar ülkelerine dönmek zorunda kalacak." diye konuştu.
Düzensiz göçle mücadele AB ülkelerinin en çekişmeli konularından biri
Komşu ülkelerle yapılan ortaklıkların önemine değinen von der Leyen, bu ortaklıkların yasal göçün teşvik edilmesinde de önemli olduğunu kaydetti.
Düzensiz göçle mücadele, AB ülkeleri arasında yıllardır en çekişmeli konular arasında yer alıyor.
AB yönetimi, 2015'te patlak veren göç krizinden bu yana göçmenlerin, Avrupa toprağına ayak basmalarından sonra üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacakları ya da geri gönderilecekleri sorularına yanıt arıyordu.
Bugün AP'de onaylanan anlaşma, von der Leyen'in göreve gelmesinden yaklaşık bir sene sonra, Eylül 2020'de Avrupa Parlamentosunda yaptığı ilk "Birliğin Durumu" konuşmasında açıkladığı yeni kurallara dayanıyor. Bugüne kadar yapılan sayısız toplantıda üye ülkeler, kurallar üzerinde uzlaşamamıştı.
Yeni kurallar, temel olarak göç yükünü ilk varış ülkelerinden alıp tüm üyeler arasında dağıtmayı hedefliyor. AB'nin dış sınırlarını güçlendirme, iltica başvurularının süratle sonuçlandırılması, başvurusu reddedilenlerin menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin hızlandırılması, kaynak ülkelerle işbirliğinin artırılması, anlaşmaya dair diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Eleştirilerin hedefinde
Uluslararası insan hakları kuruluşları, AB'nin yeni göç ve iltica kurallarının sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, göçmenlerin aylarca gözaltı merkezlerinde kalmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor. Ayrıca "mücbir sebep" durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkat çekiliyor.
İnsan hakları kuruluşları, AB'nin üçüncü ülkelerle yaptıkları anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü "dışsallaştırma" ve Avrupa'nın mülteci koruma sorumluluklarından kaçması yönünde adım anlamına geldiğini belirtiyor.