Video konferans yöntemiyle düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin bildirisinde Türkiye ile ilgili kısım, zirve toplantısı devam ederken yayımlandı.
Liderlerin bildirisinde, AB'nin Doğu Akdeniz'in istikrarlı ve güvenli olmasında, ayrıca Türkiye ile iş birliği ve karşılıklı çıkara dayanan bir ilişkide çıkarı bulunduğu vurgulandı.
Doğu Akdeniz'de gerginliğin düşmesinden, Türkiye ile Yunanistan arasında görüşmelerin başlamasından ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmeler yapılacak olmasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği bildiride, şu ifadeler yer aldı:
"Gerginliğin düştüğü mevcut durumun devam etmesi ve Türkiye'nin yapıcı şekilde çalışması şartıyla ve önceki AB Konseyi sonuçlarında belirlenen koşullara bağlı olarak son dönemdeki daha olumlu dinamiği güçlendirmek için AB, ortak ilgi alanlarında iş birliğini geliştirmek üzere Türkiye ile kademeli, orantılı ve geri dönülebilir şekilde çalışmaya ve hazirandaki AB Konseyi toplantısında daha fazla karar almaya hazırdır."
Gümrük Birliğinin güncellenmesi
AB liderleri, AB Komisyonunu Gümrük Birliğinin tüm üye ülkelere etkili şekilde uygulanması sağlanarak uygulamadaki mevcut zorlukları ele almak üzere Türkiye ile görüşmeleri yoğunlaştırmaya davet etti.
Liderler, buna paralel olarak AB Konseyini de Gümrük Birliğinin güncellenmesi için yetki üzerinde çalışmaya davet etti.
Bildiride, "Kamu sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi karşılıklı ilgi alanlarında Türkiye ile yüksek düzeyli iş diyaloğu başlatmaya hazırız. AB Komisyonunu, Türkiye ile halklar arasında temas ve seyahat konularında iş birliğinin nasıl güçlendirileceğini araştırmaya davet ediyoruz" denildi.
Bildiride, Türkiye'ye "yeni provokasyonlardan ve uluslararası hukuku ihlal edecek tek taraflı adımlardan" kaçınması çağrısı yapılarak, böyle bir durum halinde AB'nin ve üye ülkelerin çıkarlarını savunmak, ayrıca bölgesel istikrarı korumak için eldeki araçların ve seçeneklerin kullanılması konusunda kararlı olunduğu belirtildi.
Suriyelilere yardım devam edecek
Türkiye'nin 4 milyon civarında Suriyeliye ev sahipliği yapmasının takdirle karşılandığı belirtilerek, şöyle denildi:
"AB'nin mültecilere ve ev sahipliği yapan topluluklara yardımının devam etmesi konusunda mutabıkız. AB Komisyonunu Türkiye'nin yanı sıra Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer yerlerindeki Suriyeli mülteciler için finansmanın devamı konusunda AB Konseyi'ne teklif sunmaya davet ediyoruz."
Bildiride, göç yönetimi ve AB’nin bütün göç yollarına ilişkin kapsayıcı stratejisinde Türkiye ile iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekilerek, özellikle sınır koruma, yasa dışı göçle mücadele, düzensiz göçmenlerin geri dönüşü ve iltica talebi reddedilenlerin Türkiye’ye gönderilmesinin, AB-Türkiye mutabakatına uygun biçimde ve ayrım yapılmaksızın uygulanmasının önemine işaret edildi.
AB Konseyinin Kıbrıs konusunda anlaşmazlığın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına uygun biçimde giderilmesine bağlı olduğu belirtilen bildiride, AB’nin gözlemci olacağı ve BM himayesinde yeniden başlanacak müzakerelerin sabırsızlıkla beklendiği, müzakereleri aktif biçimde destekleneceği ve BM'nin İyi Niyet Misyon Ofisine temsilci atanacağı kaydedildi.
"Hukukun üstünlüğü ve temel haklar endişe konusu"
Bildiride, hukukun üstünlüğü ve temel hakların asıl endişe konusu olduğu, siyasi partilerin ve medyanın hedef alınması ve yakın zamandaki diğer kararların insan haklarına yönelik gerilemeyi temsil ettiği, bunun Türkiye’nin demokrasiye saygı yükümlülüğüne, hukukun üstünlüğüne ve kadın haklarına aykırı olduğu savunularak, bu alanlarda diyaloğun AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olmayı sürdürdüğü ifade edildi.
Haziran zirvesinde yeniden görüşülecek
AB liderleri, Türkiye ve bölgedeki tüm aktörlerin Libya, Suriye, Güney Kafkaslar gibi bölgesel krizlerde çözüme yönelik olumlu katkı sunmasını beklediklerini vurguladı.
Düzenlenmesi teklif edilen Doğu Akdeniz Konferansı konusunda ise AB Dış İlişkiler ve Güvenlik politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in çalışmalarını ilerletmesi istendi.
Bildirinin sonunda, "Gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz ve ortaklarımızla koordineli bir yaklaşım arayışı içinde olacağız. AB Konseyi, bu konuyu hazirandaki toplantısında tekrar ele alacak" denildi.