Porto kentinde düzenlenen zirvede, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin liderleri ile bazı önemli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri "Porto Deklarasyonu"na imza attı.
Deklarasyonda, Avrupa Sosyal Haklar Sütunu Eylem Planı'nın uygulanmasına gerek ulusal gerekse AB genelinde daha fazla önem verilmesi ve bu planın, COVID-19 sonrası "iyileşmenin temel bir unsuru" olması gerektiği vurgulandı.
Söz konusu eylem planının uygulanmasının, "Birliğin adil, ekolojik ve dijital bir geçişe doğru ivmesini güçlendireceği, sosyal ve ekonomik eşitliğin sağlanmasına katkıda bulunacağı" da ifade edildi.
"AB'nin dayanışmasının dünyaya örnek olması gerektiği" çağrısı
Avrupa'nın yavaş yavaş COVID-19 salgınından çıkmaya başladığı, önceliğin iş korumaktan istihdam yaratmaya doğru geçeceği belirtilirken burada KOBİ'lere desteğin önemli rol oynayacağı kaydedildi.
Bu deklarasyonla birlikte liderler, COVID-19 krizine karşı AB vatandaşlarının ortak çıkarları için birlikte hareket edilmesi, AB'nin sosyal modelinin ve dayanışmasının dünyaya örnek olması gerektiği çağrısında bulundu.
"Gelecekte dirençli toplumlar inşa etmenin zamanı gelmiştir"
Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli de AB liderlerine hitaben yaptığı konuşmada, "Bu Sosyal Zirve, Avrupa'nın sosyal ajandasını yenilemek için bir final değil, başlangıç noktasıdır. Salgından çıkarılan dersleri değerlendirmenin ve gelecekte dirençli ve müreffeh toplumlar inşa etmenin zamanı gelmiştir" dedi.
AB Komisyonu'nun mart ayında sunduğu Avrupa Sosyal Haklar Sütunu Eylem Planı'na göre 2030 yılına kadar, 20 ila 64 yaşlarındakilerin en az yüzde 78'inin çalışıyor olması, tüm çalışanların en az yüzde 60'ının her yıl eğitime katılması, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altındaki kişilerin sayısının en az 15 milyon düşürülmesi başlıklarında üç ana hedef konulmuştu.
Diğer yandan zirvenin son gününde yapılan AB-Hindistan toplantısına Hindistan Başbakanı Narendra Modi video konferansla katıldı.