Avrupa Birliği (AB) kurumlarının liderleri ve üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, Malta'nın başkent La Valletta’daki Grandmasters Sarayı’ndaki gayriresmi zirvede, orta Akdeniz’de devam eden düzensiz göç sorunu, ABD ile ilişkiler, Brexit ve AB’nin kurucu anlaşması olan 1957 Roma Anlaşmasının 60. yıl dönümü çerçevesinde birliğin geleceğini görüşmek üzere bir araya geldi.
AB düzensiz göçe Malta’da çare arıyor
Zirveye öncesinde basına açıklamalarda bulunan liderlerden AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Avrupalılar olarak bugün büyük bir sorumlulukla hareket etmeleri gerektiğini, dünyanın güçlü bir Avrupa Birliği’ne ihtiyaç duyduğunda bunu birlik olarak göstermeleri gerektiğini söyledi.
Bugünkü zirvede öncelikli olarak ele alınacak göç konusuna da değinen Mogherini, "Bugün, göç hususunda farklı bir yaklaşım gösterebiliriz. Avrupa yaklaşımı, partner olma yaklaşımıdır. Bugün, Libya’ya güçlü bir destek verebileceğimize inanıyorum." dedi.
Amerikan halkı ve yönetimiyle güçlü değerler ve çıkarlar temelinde dost olduklarını, bunun öyle süreceğini dile getiren Mogherini şunları kaydetti:
"Dostlar arasında pozisyonların farklılık göstermesi normal. Avrupa, göç konusunda kesin bir yaklaşım gerektiğinde farklı düşünebilir. Biz, duvarlara ve yasaklara inanmıyoruz. Bu Avrupa’nın yaklaşımı. Amerikan yaklaşımı bugün farklılık gösterebilir. Bu, Avrupa’nın sorunu değil. Bu, belki Amerika’nın problemi olabilir ancak, biz her zaman Amerikalı dostlarımızla, dostluğumuza ve işbirliğimize bakıyoruz."
Transatlantik ilişkilerinde netlik önemi
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Avrupa'nın kaderinin kendi elinde olduğunu vurgulayarak, “Dünyadaki rolümüzü tanımlama şeklimiz ne kadar net olursa, transatlantik ilişkilerimize de iyi bakabiliriz.” diye konuştu
İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni de yaptığı açıklamada, dün Libya ile düzensiz göçü durdurmaya yönelik Roma’da imzaladıkları anlaşmayla ilgili, "Göçmenlerin, yüzde 90’ı Libya üzerinden geliyor. Bu anlaşma yeni bir sayfa açtı." ifadelerini kullandı.
Gentiloni, bu anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, "AB’ye, kendi üzerimize düşeni yaptığımızı söyleyebiliriz. Şimdi AB’den gerekli olan kaynağı talep edeceğiz. AB, ekonomik bakımdan sahaya pek çok kaynak koyabilir." şeklinde konuştu.