Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlık İşlerinden Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, sınır dışı edilecek sığınmacıların kaçmaması için gözaltına merkezlerinde tutulmasını isterken, buraların İkinci Dünya Savaşı sırasında milyonlarca insanın öldürüldüğü "toplama kamplarına" benzetilmemesi gerektiğini söyledi.
AB Komisyonu, sığınmacıların yerleştirilmelerine ilişkin raporunu açıkladı. Rapora göre, İtalya ve Yunanistan'daki 160 bin sığınmacı diğer AB üyelerine yerleştirilmesi gerekirken, bunlardan sadece 13 bin 500'üne yeni ülke bulunabildi. Türkiye'den alınması gereken 72 bin sığınmacıdan da sadece 3 bin 565'i kabul edildi.
Komisyon ayrıca, sığınmacıların sınır dışı edilmesinin hızlandırılması teklifinde de bulundu. Konuya ilişkin konuşan AB Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Avramopoulos, geri dönüş oranının iyileştirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Üye ülkeler, eğer kaçma riski varsa geri dönüş ve geri kabul prosedürlerini tamamlamak için yeterli bir süre göçmenleri gözaltına alma olanağını kullanmalı." dedi. "Sınır dışı" yerine "geri dönüş" ifadesini kullanan AB Yetkilisi, "Bunun, asla toplama kampı olarak değerlendirilmemesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Teklifte sığınmacıların 18 aya kadar gözaltı merkezlerinde tutulması öngörülürken Avramopoulos, bunun sadece söz konusu sığınmacının iş birliği yapmaması ya da kaçma riski bulunması durumunda bir seçenek olarak kullanılması gerektiğini ifade etti.
Avrupa'ya son yıllarda 1,4 milyon sığınmacı giriş yapmıştı. Bunun üzerine AB, sığınmacıların gelişini engellemek için aldığı önlemleri sıklaştırmaya başlamıştı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından kurulan Avrupa'daki toplama kamplarında, çoğunluğu Yahudi milyonlarca insan öldürülmüştü.