AB'nin Rusya'ya yönelik ciddi etkileri olacak yaptırımları devreye soktuğunu anımsatan Dombrovskis, "Rusya, bu yaptırımların acısını hissediyor" dedi.
Dombrovskis, bazı Rus bankalarının SWIFT'ten çıkarıldığını, Rus finans sektörüne yönelik katı tedbirler uygulandığını anımsatarak, "Ruble sadece bu hafta yüzde 25 değer kaybetti. Yatırımcılar, Rusya ekonomisine ve finans sektörüne güvenini kaybediyor" diye konuştu.
Bunların, Kremlin'in saldırganlığı ve uluslararası hukuku ağır ihlali nedeniyle ödenmesi gereken bedel olduğuna işaret eden Dombrovskis, amaçlarının Rus ekonomisini zayıflatmak, kritik teknoloji ve piyasalardan yoksun bırakmak, savaşı finanse edememesini sağlamak olduğunu anlattı.
Dombrovskis, "Avrupa yaptırımlarının doğal olarak AB ekonomisi için de sonuçları ve bir maliyeti olacaktır" ifadesini kullandı.
"Ödenmeye değer bedeller"
Söz konusu yaptırımların maliyetini doğru biçimde hesaplamanın bu aşamada zor olduğunu belirten Dombrovskis, "Yaptırımlar etkisini göstermeye başladıkça daha yüksek enflasyon, enerji fiyatlarında daha fazla baskı ve finansal piyasalara olumsuz etki gibi senaryolar görebiliriz" dedi.
Dombrovskis, bu süreçte büyümenin yavaşlayarak devam edeceğine işaret ederek, bütün bunların ödenmeye değer bedeller olduğunu vurguladı.
AB'nin üye ülkelerin kamu harcamalarını sınırlandıran Birlik mali kurallarını Kovid-19 salgını nedeniyle 2023'e kadar askıya aldığını hatırlatan Dombrovskis, "Ancak önümüzdeki belirsizliği göz önünde bulundurarak bunu ilkbaharda yeniden değerlendireceğiz" yorumunu yaptı.
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin bütçe açıklarının GSYH'lerinin yüzde 3'ünü, kamu borçlarının da GSYH'lerinin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor.
Söz konusu mali kuralların daha uzun süre askıda kalması bekleniyor.