Borrell, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda Çin ile ilişkiler üzerine düzenlenen oturumda konuştu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile eş zamanlı olarak ay başında Çin'e yaptığı ziyarete katılma planını Kovid-19'a yakalanması sonucunda gerçekleştiremediğini anımsatan Borrell, orada vermek istediği mesajı şöyle paylaştı:
"Çin'e yönelik stratejimizin dört kelimeye dayanması gerekiyor: değerler, ekonomik güvenlik, Tayvan ve Ukrayna."
Borrell, Tayvan konusuna değinerek "Tayvan üç nedenden dolayı Avrupa için çok önemlidir" dedi ve şöyle devam etti:
"Dünyanın ve özellikle ticaretimizin en stratejik boğazı. Serbest seyir operasyonları ve filolarımız aracılığıyla orada bulunmalıyız. İkincisi, Tayvan'a karşı güç kullanılmasına yalnızca etik nedenlerle değil, aynı zamanda Tayvan'ın en gelişmiş yarı iletkenlerin üretiminde stratejik bir rolü olduğu için karşı çıkmalıyız. Son olarak, jeopolitik bir güç olmak istiyorsak konumlarımızı yeniden teyit etmek, çıkarlarımızı savunmak, sükunet çağrısı yapmak, provokasyonları önlemek için dünyanın her yerinde var olmalıyız."
En iyi çözümün önceki statükoya dönmek olduğunu vurgulayan Borrell, şunları kaydetti:
"Tayvan, barışı garanti altına almak, yangını körüklemeden çıkarlarımızı savunmak için jeostratejik çevremizin bir parçasıdır. Eminim ki tüm Avrupa ülkeleri bu görüşü paylaşıyor."
AB'de Tayvan tartışması
Macron'un 5 Nisan'da von der Leyen ile eş zamanlı düzenlediği 3 günlük Çin ziyareti dönüşünde Tayvan konusunda yaptığı "ABD'nin tutumunu takip ederek bu meseleyi gündeme getirmenin Avrupa'ya faydası olmayacağı" yönündeki açıklamaları, AB içerisinde tartışmaya neden olmuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı'nın sözleri, Rusya ve Çin kaynaklı güvenlik sorunlarında ABD ile birlikte hareket edilmesini isteyen Polonya, Litvanya ve Çekya gibi ülkelerde rahatsızlık uyandırırken, AB ortak dış ve güvenlik politikası açısından sorun olarak görülmüştü.