Tarihler 2001’i gösterdiğinde, ABD kuvvetleri ve ABD'nin Kuzey İttifakından müttefikleri, Afganistan’a savaş açtı.
11 Eylül saldırılarının ardından harekete geçen ABD, Usame bin Ladin'i saldırının sorumlusu olarak göstererek Afganistan’ı işgal etti.
Amerika’nın en uzun savaşı bugün hala devam ediyor.
Üstelik ülkenin yarısı Taliban örgütü tarafından yeniden ele geçirildi.
Terör örgütü DEAŞ da ülkede daha aktif hale geldi.
Ve binlerce ABD askeri, artan aşırılık ve şiddeti kontrol altına almak için hala Afganistan’da.
Dünyada terör olayları, doğal afetler, iklim değişikliği gibi konular gündemde daha çok yer de bulsa, son yıllarda daha az Afganistan manşeti de atılsa, ABD ile Taliban arasındaki barış görüşmeleri iniş çıkışlı bir hal de izlese, ABD bu ülkeye hiç geçen yıl olduğu kadar bomba atmadı.
Bu söylem bir yoruma değil, ABD Hava Kuvvetleri Merkez Komutanlığının paylaştığı son istatistiklere dayanıyor.
Buna göre koalisyon uçakları (Afgan Hava Kuvvetleri hariç) 2019'da Afganistan’a 7 bin 423 bomba ya da mühimmat attı. 2018'de bu sayı, 7 bin 362 idi.
2018'den önce, en fazla mühimmat 2010'da atıldı. Sayı, 5 bin 101.
2010, Afgan savaşının en büyük saldırısı olan “Müşterek Operasyon” ile koalisyon güçleri için yoğun bir yıl oldu.
Bu aynı zamanda, ölümcül bir yıldı da. 711 Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) askeri ve bin 271 sivil hayatını kaybetti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın selefi Barack Obama'nın başkanlığının sonuna doğru, 2015'te atılan silah sayısı 947 ve 2016'da bin 337 oldu.
2017'nin ağustos ayında ABD Başkanı Trump, ülkeye daha fazla birlik yerleştirilmesini öngören yeni bir Afgan stratejisi açıkladı. O zamandan beri, atılan bomba sayısı önemli ölçüde arttı.
Bu artış öncelikli olarak, koalisyon güçlerinin düşman savaşçılarla yakın temas içinde olmak zorunda kalmadan, düşmana ateş açmasına izin veren katılım kurallarındaki bir değişikliğe bağlanabilir. Söz konusu değişiklik, hava gücünü tam potansiyeline uygun kullanmak ve düşmanı yenmek için bu tür kısıtlamaları kaldırmak isteyen eski Savunma Bakanı Jim Mattis tarafından düzenlendi. Bu düzenleme, Afgan Hava Kuvvetleri tarafından daha fazla hava saldırısı ile birleştiğinde, sivil ölümlerde de artışa neden oldu.
Geçen yaz, Birleşmiş Milletler (BM), Afgan ve ABD güçlerinin 2019'un ilk yarısında isyancılardan daha fazla sivil öldürdüğünü açıkladı.
Yaklaşık 8 bin sorti yapan savaş uçaklarının saldırılarında 579 sivilin ölümüne sebep olduğunu, yine BM duyurdu.
Ancak gerçek sivil kaybının, bunun çok üstünde olduğu tahmin ediliyor.
Bu arada ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), verileri 2006'da kayıt altına almaya başladığını da ekleyelim.
ABD-Taliban görüşmeleri ne durumda?
ABD Başkanı Trump, ABD ile Taliban arasında 2018'in aralık ayından bu yana devam eden barış müzakerelerini, geçen 5 Eylül'de Afganistan'daki ABD askerlerine düzenlenen ve Taliban'ın üstlendiği bombalı saldırıdan sonra durdurmuştu.
....an attack in Kabul that killed one of our great great soldiers, and 11 other people. I immediately cancelled the meeting and called off peace negotiations. What kind of people would kill so many in order to seemingly strengthen their bargaining position? They didn’t, they....
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) September 7, 2019
Görüşmelerin askıya alınmasından sonra Taliban bu kez, barış görüşmelerini sürdürmek için çözüm yolunu Rusya'da aramış ve başkent Moskova'ya heyet göndermişti.
Haftalarca belirsiz kalan barış görüşmeleri, Taliban'ın rehin tuttuğu 2 ABD vatandaşını serbest bırakmasıyla geçen yıl sonu tekrar başlamıştı. Trump’ın 28 Kasım'da da Afganistan’a bir ziyareti olmuştu.
Trump, Afganistan'daki barış müzakerelerinin anlamlı olabilmesi için Taliban'ın şiddeti ciddi şekilde azaltması gerektiğini söylemişti.
Yani ortada düzenli seyreden bir barış süreci değil, Orta Doğu'nun genelinde olduğu gibi karmaşa hakim.