Biden, Time dergisine verdiği röportajda, Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemekten kaçınan ABD politikasının sürdüğünü, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e "açıkça" belirttiğini kaydetti.
Çin'in Tayvan'da statükoyu tek taraflı değiştirmeye çalışması durumunda adayı savunup savunmayacağı sorulan Biden, "Bu durum koşullara bağlı olacaktır. Dolayısıyla kapasite sağlamaya devam ediyoruz. Bölgedeki müttefiklerimizle de istişare halindeyiz." dedi.
Biden, "Bir işgal durumunda Tayvan'a ABD askerlerinin konuşlandırılması ihtimalini göz ardı etmiyor musunuz?" sorusuna ise "ABD'nin askeri gücünü kullanmayı göz ardı etmediği" yanıtını vererek "Karada konuşlanma, hava gücü ve deniz gücü arasında bir ayrım var." diye konuştu.
Tayvan'ın savunulmasında ABD'nin Japonya ya da Filipinler'deki askeri üslerinden saldırı düzenleyip düzenlemeyeceğini söylemekten kaçınan Biden "Bu konuya giremem. Eğer söylersem o zaman beni haklı olarak eleştirirsiniz." ifadelerini kullandı.
ABD, Çin ile imzaladığı 17 Ağustos 1982 tarihli ortak bildiride Tayvan'a silah satmayacağını açıkça ifade etmese de "Çin'in Tayvan Boğazı'nı silahlandırmasına mukabil bir seviyeye indireceğini" deklare etmişti.
Çin'in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.
Pekin, "Tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.