Başkanlık koltuğuna oturduktan sonraki ilk "Birliğin Duruşması" konuşmasını yapan Donald Trump, ağırlıklı olarak ilk yılındaki ekonomik adımlarından bahsettiği konuşmasında dış politikadan DEAŞ'la mücadeleye kadar iç ve dış politikayı ilgilendiren birçok konuda önemli mesajlar verdi.
Trump, ABD Kongresinde yaptığı konuşmanın dış politika ve güvenlikle ilgili bölümünde Rusya ve Çin'den "ABD'nin çıkarlarına, ekonomisine ve değerlerine meydan okuyan rakipler" diye bahsetti.
"Dünya genelinde serseri rejimler, terörist gruplar ve çıkarlarımıza, ekonomimize ve değerlerimize meydan okuyan Çin ve Rusya gibi rakiplerle yüzleşiyoruz." ifadesini kullanan Trump, bu zor dönemde ABD Kongresinden Amerikan ordusuna tam destek vermesini istedi.
"Nükleer silahlarımızı modernize etmeliyiz"
Trump, dünyada caydırıcılığın giderek daha önemli hale geldiğini söyledi.
"Nükleer silahlarımızı yeniden inşa ve modernize etmeliyiz. Belki gelecekte bir gün ülkeler nükleer silahların ortadan kaldırılması için bir araya gelecek; ancak şu anda o noktada değiliz."
"Neredeyse yüzde 100'ü geri alındı"
DEAŞ'la mücadele konusuna da değinen Trump sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıl DEAŞ'ı yeryüzünden silmek için müttefiklerimizle çalışma vaadinde bulunmuştum. Bir yıl sonra DEAŞ karşıtı koalisyonun Irak ve Suriye'de bir dönem katillerin elinde olan bölgelerin neredeyse yüzde 100'ünün geri alındığını söylemekten gurur duyuyorum. Hala yapılacak çok iş var. DEAŞ yenilene kadar savaşımıza devam edeceğiz."
Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını anımsatan Trump, bu süreçte Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulundaki oylamada birçok ülkenin ABD aleyhinde hareket ettiğini söyledi.
Trump, bundan sonra ABD'nin yapacağı dış yardımların Amerikan çıkarlarına uygun hareket eden ülkelere verilmesi noktasında Kongreye çağrıda bulundu.
"ABD, İran halkının yanında durdu"
İran'daki protestolara da temas eden Trump, "İran halkı yozlaşmış diktatör rejimlerinin suçlarına karşı ayaklandığında sessiz kalmadım. Amerika, cesur özgürlük mücadelesinde İran halkının yanında duruyor." dedi.
Trump ayrıca, İran'la nükleer anlaşmanın yeniden ele alınması konusunda ABD Kongresine çağrıda bulunduğunu söyledi.
Kuzey Kore'ye "sert" mesaj
Küba ve Venezuela'daki yönetimleri "sosyalist diktatörlükler" şeklinde tanımlayan Trump, "Ancak hiçbir rejim, kendi halkına Kuzey Kore'nin vahşi diktatörlüğü kadar baskı kurmamıştır." yorumunu yaptı.
Kuzey Kore'nin nükleer programının ABD anakarasını tehdit edebileceğini ifade eden Trump, bu ülkeye karşı azami baskı ile kampanya yürüttüklerini vurguladı.
"Yeşil Kart" çekilişi kaldırılacak
Trump ayrıca, göçmenlerin ABD'ye gelişini ilgilendiren yasalarla ilgili birçok düzenleme vaadinde de bulunduğu konuşmasında 4 adım altında "göçmenlik reformu" gerçekleştireceğini anlattı.
İlk adım olarak Trump, kamuoyunda DACA olarak bilinen ve çocuk yaşta yasa dışı olarak ebeveynleri tarafından ABD'ye getirilmiş olan göçmenlerden 1.8 milyonunun belirli koşullar altında vatandaşlık hakkına kavuşabileceğini söyledi.
İkinci adım olarak Trump, seçim vaadi olarak da önerdiği ABD ile Meksika arasına duvarın mutlaka örüleceğini ve böylece sınır güvenliğinin sağlanacağını anlattı.
Trump, "Üçüncü adım olarak vize çekilişini kaldırıyoruz. Beceri-temelli bir sisteme geçme zamanımız geldi. Dördüncü ve son olarak da göçmen zincirini sona erdirerek çekirdek aileyi koruyacağız." diyerek yasal olarak oturma izni alan bir kişinin daha sonra aile fertlerini de bu ülkeye getirmesine olanak sağlayan programın sona erdirileceğini söyledi.
Konuşmasının dış politika bölümünde DEAŞ ve El Kaide'ye atıfla güvenlik politikaları merkezli bir değerlendirme yapan Trump'ın en fazla Kuzey Kore ve İran'ı hedef alması dikkatleri çekti.
“Amerikan enerjisine yönelik savaşı bitirdik”
“Birliğin Durumu” konuşmasında, başta enerji sektörünü ilgilendiren düzenlemeler olmak üzere birçok düzenlemeyi iptal edildiğini anımsatan Trump, “Washington’ı hesap verebilir kılmak için bir senede ülkemizin tarihindeki bütün yönetimlerden daha fazla regülasyonu kaldırdık. Amerikan enerjisine yönelik savaşı bitirdik. Güzel temiz kömüre açılan savaşı bitirdik. Şimdi dünya için enerji ihracatçısıyız.” diye konuştu.
Trump, ayrıca on yıllardır ABD’nin refahını, şirketlerini ve istihdamını yurt dışına gönderen adaletsiz ticaret anlaşmalarına arkasını döndüğünü belirtirken,“Teslim olma dönemi sona erdi. Bundan sonra ticari ilişkilerimizin adil ve karşılıklı olmasını bekliyoruz.” dedi.
Kongre’ye 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırımı çağrısı
Konuşmasında seçim vaatleri arasında yer alan altyapı yatırımlarına da yer veren Trump, Cumhuriyetçilerin ve Demokratların, ülkenin giderek bozulan altyapısını tamir etmek için bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ekonomimizin ihtiyaç duyduğu ve vatandaşlarımızın hak ettiği güvenli, hızlı, sağlam ve modern altyapı sistemi için iki partiyi bir araya gelmeye davet ediyorum. Bu akşam, Kongre’yi en az 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırımı oluşturacak bir yasa teklifini hazırlamaya çağırıyorum.” dedi.
Başkan Trump, ayrıca selefi Barack Obama'nın imzasını taşıyan sağlık sigortası yasasının (Obamacare) en önemli parçasını iptal ettiklerini hatırlatırken, "Felaket Obamacare'in özünü feshettik, zorunlu sağlık sigortası artık yok." dedi.
Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ve bakanları, Trump’ın konuşmasını sık sık alkışlarla keserken, Demokratların özellikle enerji, ticaret ve göçmenlerle ilgili bölümlerde sessizliğini koruması dikkati çekti.
Trump protestosu
Trump'ın “Birliğin Durumu” konuşması çerçevesinde Kongre binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, aralarında göçmenlerin de bulunduğu birkaç yüz kişi, Trump'ı "Benim Başkanım Değil", "Trump Hapise", "Herkes Senden Nefret Ediyor" gibi pankartlarla protesto etti.
ABD anayasası, başkanların her yıl Kongre’de “Birliğin Durumu” konuşması yaparak, icraatları ve planları hakkında Kongreye ve halka bilgi vermesini gerektiyor.
Kaynak: AA