ABD Başkanı Donald Trump, dün Twitter hesabından, Gazi İşleri Bakanı Shulkin'in yerine Amiral Ronny L. Jackson'ı getirmeyi planladığını açıkladı.
Amerikan medyasında, son 2 haftada kabinesindeki 3 önemli ismi değiştiren Trump'ın "denge arayışının" sürdüğü ve ilerleyen günlerde başka isimleri de değiştirebileceği iddiası gündeme geldi.
Siyaset dışından aday olarak başkanlık koltuğuna oturan Trump, Washington'ın yerleşik güç odaklarıyla ilişkilerini ve Kongre'deki parti dengelerini gözeterek Beyaz Saray'da kendine özgü bir yol çizmeye çalışırken, kabinesi ve yakın çalışma ekibinde bugüne kadar 30'a yakın ismi değiştirdi.
Kimler ayrıldı, kimler görevde? İnteraktif sayfada görmek için tıklayın
Tillerson ve McMaster'ı gönderdi
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevine 13 Mart'ta son veren ve yerine ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Mike Pompeo'nun getirileceğini açıklayan Trump, daha iyi anlaşacağını düşündüğü isimlerle çalışma noktasında kararlı bir mesaj verdi.
22 Mart'ta da Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster'ın görevine son verdiğini duyuran Trump, bu göreve 9 Nisan'dan itibaren ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi John Bolton'ı getireceğini söyledi.
Son "kurbanı" Shulkin olan Trump'ın 14 aylık görev süresinde, kabinesi ve yakın çalışma ekibinden yaklaşık 30 ismin istifa etmesi ya da görevlerine son verilmesi, Amerikan kamuoyunda yakından takip ediliyor.
Trump'ın kabine değişimi sürüyor
20 Ocak 2017'de Oval Ofis'te göreve başlayan Trump'ın ilk icraatlarından biri, Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Sally Yates'in görevine son vermek oldu.
Başkan Trump'ın, "nüfusunun çoğunluğu Müslüman ülkelerden gelen kişilere vize yasağı" getiren tartışmalı kararını mahkemede savunmayacağını açıklayan Yates, yeni yönetimin görevine en hızlı son verdiği isim olarak kayıtlara geçti.
Söz konusu vize yasağı kararına tepki gösteren UBER'in CEO'su Travis Kalanick de, 2 Şubat'ta Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyi'nden ayrıldığını açıkladı.
Flynn'in istifası gündemi sarstı
Ancak Trump'ın ilk ayına damga vuran istifa, Beyaz Saray'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in, "Rusya soruşturması konusunda Başkan Yardımcısı Mike Pence'e yalan söylediğinin" ortaya çıkmasının ardından görevden ayrılması oldu.
13 Şubat 2017'de istifa eden Flynn, sadece 22 gün görevde kalarak "en üst düzeyde en erken istifa eden" ilk isim olarak kayıtlara girmiş oldu.
Flynn'in yerine göreve getirilen ve Beyaz Saray'ın hafta başında dahi "görevine devam edecek" açıklaması yaptığı McMaster, 9 Nisan'da koltuğunu Bolton'a devredecek.
Flynn'in istifasının ardından Beyaz Saray'da sular durulmadı ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Katie Walsh da 30 Mart'ta görevinden ayrıldı. Walsh, Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'ndan ayrılan üst düzey ilk isim oldu.
Trump, FBI Direktörü Comey'yi kovdu
Flynn ile küçük çaplı bir sarsıntı yaşayan Washington, Trump'ın ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey'yi kovmasıyla daha fazla sarsıldı.
Rusya soruşturmasını da yürüten Comey'nin 9 Mayıs'ta görevine son verilmesi, Amerikan kamuoyunda zaten var olan "Trump-Rusya soruşturması" tartışmasını iyice alevlendirdi. Comey'nin yerine 2 Ağustos'ta Christpher Wray getirildi.
Adalet Bakanlığı'nın 17 Mayıs'ta eski FBI Direktörü Robert Mueller'ı "Özel Yetkili Savcı" sıfatıyla Rusya soruşturmasına ataması tartışmaları bitirmediği gibi, halihazırda Trump'ın en çok eleştirdiği isimlerin başında Mueller geliyor.
Beyaz Saray İletişim Direktörü Mike Dubke'nin 30 Mayıs'ta görevi bırakması da, Beyaz Saray içindeki hararetin çok yüksek olduğu ve Batı Kanadı'nda istikrarın sağlanamadığı şeklinde yorumlandı.
Trump'ın 1 Haziran'da "ABD'yi Paris İklim Anlaşması'ndan çekeceği" açıklamasından kısa bir süre sonra, Tesla CEO'su Elan Musk ve Disney Başkanı Robert Iger'in Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyi'nden ayrılmaları dikkat çekti. Bu gelişmelerin ardından Trump, 16 Ağustos'ta söz konusu ekonomi danışma konseyini tamamen kaldırdı.
Spicer, Priebus ve Bannon art arda ayrıldı
Comey'den sonraki depremin merkez üssüyle ilgili tahminler sürerken, Beyaz Saray'ın kalbinden gündemi sarsan bir istifa haberi daha geldi.
Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Trump'ın New York'tan finansçı arkadaşı Anthony Scaramucci'yi Beyaz Saray İletişim Direktörlüğü görevine getirmesinin ardından 21 Temmuz'da istifa ettiğini açıkladı. Spicer, görevi bıraktığında sadece 182 gündür Beyaz Saray'da çalışıyordu. Spicer tartışması bitmeden Scaramucci de görevinin 10. gününde kovuldu.
Trump'ın eski Özel Kalem Müdürü Reince Priebus 28 Temmuz'da koltuğundan ayrılırken, yerine 3 gün sonra, o günlerde Trump'ın kabinesinde İç Güvenlik Bakanı olan Kelly atandı.
Trump'ın, "ırkçı" söylemleri tartışmalara neden olan baş stratejisti Steve Bannon, 19 Ağustos'ta görevinden ayrıldı. Bannon gibi aşırı sağcı görüşleriyle tanınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Sebastian Gorka da Ağustos ayının son günlerinde Beyaz Saray'a veda etti.
Price, kabineden ayrılan ilk bakan oldu
Sağlık Bakanı Tom Price, yüksek seyahat harcamalarının ortaya çıkması üzerine kamuoyunda artan baskılara dayanamayıp 29 Eylül'de istifa etti. Price, Trump yönetiminden ayrılan ilk bakan olarak kayıtlara geçti.
Trump'ın ikinci "iletişim direktörü" olan ve "Trump'ın yanında en uzun süre görev yapan yardımcısı" unvanını elinde bulunduran Hope Hicks, 28 Şubat 2018'de görevinden ayrıldı. Hicks depremi sürerken Trump'ın ekonomi başdanışmanı Gary Cohn'un 6 Mart'ta "gümrük vergileri" tartışmalarını gerekçe göstererek istifa etmesi tartışmaları alevlendirdi.
Kabinedeki en önemli pozisyonlardan biri olan Dışişleri Bakanlığı koltuğunu Tillerson'dan alıp Pompeo'ya veren Trump, son olarak 22 Mart'ta yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın Bolton olacağını duyurdu.
Washington kulislerinde Bolton'ın ardından yeni kabine değişikliklerinin olup olmayacağı sorusu sorulurken, Gazi İşleri Bakanı Shulkin'in görevine son veren Trump'ın bundan sonra kimi değiştireceği konusu, kamuoyundaki en ilginç tartışmalardan biri olarak dikkat çekiyor.
Kaynak: AA