Geçtiğimiz haftalarda Wall Street Journal gazetesinde bir makale yayımlandı. "Asya'nın Gerçek Hasta Adamı Çin" başlıklı makaleye Pekin sert tepki gösterdi. Gazeteden özür dilemesi istendi. Ancak beklenen özür gelmedi. Wall Street Journal'ın Çin'deki 3 çalışanı ülkeden kovuldu.
ABD uzun zamandır Çin'i basın özgürlüğüne engel olmakla suçluyordu. Tutuklanan ve sınır dışı edilen gazeteciler temel gerekçeydi. Pekin'in koronavirüs salgını haberlerine kısıtlama getirdiği iddiaları ve 3 Amerikalı gazeteciyi daha sınır dışı etmesi bardağı taşırdı.
Çinli çalışan sayısı düşürülüyor
Trump yönetimi, 2015'ten bu yana 3 bin Çinli gazeteciye basın vizesi verildiğini, Çin'de ise yalnız 75 Amerikalı gazetecinin çalıştığını belirtti. ABD yönetimi Çinli gazetecilere basın vizesi vermeye devam edileceğini, sadece Çin devlet kuruluşlarındaki personel sayısının azaltılacağını açıkladı.
Washington yönetimi ülkedeki 5 Çinli medya kuruluşunu "yabancı misyon" kapsamına aldı. Ardından söz konusu kuruluşlara yeni kısıtlamalar getirildi. Buna göre 160 çalışanı bulunan bu medya kuruluşlarında 13 Mart itibariyle çalışan Çinli sayısının 100’ü aşmasına izin verilmeyecek.
"ABD'den gelecek adımlara cevap vereceğiz"
Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD'yi soğuk savaş mantığı ile hareket etmekle suçluyor. Pekin yönetimi, ABD'deki 9 Çinli medya kuruluşuna karşılık Çin'de 29 Amerikan medya kuruluşu olduğunu hatırlattı. ABD'den gelecek yeni adımlara cevap vereceğini duyurdu.
Bakanlık, Çin'e getirilen kısıtlamaları şiddetle kınadığını belirtti. Ayrıca, ABD'yi basın özgürlüğü konusunda iki yüzlü olmakla suçladı. Washington'un Çinli basın kuruluşlarına siyasi baskı uyguladığı belirtti.
Haber: Tuna Şanlı, Musab Eryiğit
