ABD ekonomisine ilişkin "iyimser", Avrupa ekonomisine yönelik ise "karamsar" senaryoların, gelecek dönemde öne çıkacağı ifade ediliyor.
Ekonomistler, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesi, İngiltere’nin Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma kararı (Brexit) ve Avrupa ülkelerinde yaklaşan seçimlerin, bu ülkelerin ekonomilerini nasıl şekillendireceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, Brexit kararının İngiltere açısından doğru bir hamle olduğunu söyledi. Ünver, ekonomik büyüklük olarak farklı olan ülkelerin tek bir potada bulunmasının birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Görece daha fazla üreten ve katma değer yaratan bir Avrupa ülkesinin bir başka Avrupa ülkesinin eksiklerini kapatmak durumunda olması ciddi sorunlara yol açıyor. Üreten bir Avrupa ülkesinin halkı, görece sorunlu bir başka Avrupa ülkesi için bedel ödemek istemiyor. Tabi ki bunun özellikle üreten Avrupa ülkeleri açısından siyasi faturaları olabiliyor."
ABD’deki seçim sonuçlarının etkilerine değinen Ünver, Donald Trump’ın başkan seçilmesinin ABD’nin kendi iç dinamiklerine daha fazla mesai harcayacağı izlenimini verdiğini söyledi. Ünver, "ABD’ye ilişkin ekonomik verilerin iyi gelmesi Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırma ihtimalini kuvvetlendirirken, buna karşın Avrupa’da benzer hızda bir ekonomik toparlanmanın olmadığını görmekteyim." dedi.
Bankacılık üzerinden fonlamayı tercih eden Avrupa’nın ABD kadar hızlı toparlanamadığını, hatta gerilediğini ifade eden Ünver, "Avrupa’da ekonomik ve siyasi açıdan çalkantılı süreç durulmadan devam edecek." değerlendirmesinde bulundu. Ünver, 2017’nin ABD için olumlu, Avrupa için ise olumsuz gelişmelerin yoğunlaştığı bir yıl olacağını kaydetti.
- "AB ekonomisindeki ivme kaybı Türkiye'yi de olumsuz etkiler"
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu da Brexit sonrasında Avrupa ekonomisinde kademeli bir yavaşlama eğilimi olduğunu belirterek, "Seçim yapılacak ülkelerden biri veya birkaçında AB’den çıkışı destekleyen hükümetlerin işbaşına gelmeleri durumunda AB üzerindeki baskı daha da artabilir ve AB ekonomisinde yavaşlama daha belirginleşebilir." dedi.
Türkiye’nin ihracatının neredeyse yarısını AB’ye yaptığını hatırlatan Kömürcüoğlu, AB ekonomisindeki ivme kaybından ekonominin olumsuz etkilenebileceğini ifade etti.
Kömürcüoğlu, Brexit, ABD’deki başkanlık seçiminin sonuçları ve Avrupa ülkelerinde yaklaşan seçimler gibi gelişmelerin Avrupa Merkez Bankası (ECB) politikalarını etkileme olasılığı ve Fed'in görece daha sıkı bir para politikası uygulamasının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye akışlarını azaltabileceğine dikkati çekerek, bu durumun kur ve hisse senedi başta olmak üzere yurt içi piyasadaki varlıkları olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.
"Avrupa’nın büyüme performansında gerileme bekliyorum”
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ali Yülek de AB’deki siyasi belirsizlik ve risklerin avroyu zayıflattığına işaret ederek, "Avrupa içi ve dışındaki siyasi belirsizlikler, bankacılık sektöründeki sıkıntılar nedeniyle Avrupa’nın büyüme performansında bir miktar gerileme bekliyoruz. Dolar endeksindeki yüksek seviye, yani avrodaki zayıflık, ECB politikalarının da etkisiyle 2017 boyunca devam edebilir." diye konuştu.
Yülek, Trump’ın seçilmesinin ardından avronun dolar karşısında değer kaybetmesinin temel sebebinin başkanlığın ilk dönemlerinde ABD’de kamu harcama ve vergi politikaları sebebiyle büyümede canlanma beklentisi olduğunu belirterek, bu durumun ABD piyasasında faizleri yükselttiğini, Fed'in de faizleri artırma konusunda daha şahin bir tutum izleyeceğini kaydetti. AA