Dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin, ticaret ve teknoloji savaşlarıyla dünyanın gündeminde.
Her şey ABD Başkanı Donald Trump'ın Mart 2018'de ithal çelik ve alüminyuma ek vergi getirdiğini açıklamasıyla başladı. Sonrasında iki ülke, vergilerle birbirlerine karşılıklı yaptırımlar uyguladı.
Sorunun nedenlerinden biri, ABD'nin Çin’e karşı 1985 yılından itibaren ticaret açığı vermeye başlamasıydı.
Konu ile ilgili değerlendirme yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Çin Araştırma Merkezi Müdürü Sedat Aybar, "Çin, ABD’ye karşı bir ticaret fazlasıyla devam ediyordu. Buradaki ana hedef Çin'in elde ettiği bu avantajlarla küresel bir oyuncu haline gelmesi, kendi gücünü küresel projeksiyonlarla dünyaya dayatmasının önüne geçilmesiydi" ifadelerini kullandı.
2018'de ABD, Çin'e karşı dış ticaret açığında rekor kırdı
Yıllar içinde ABD'nin Çin'e sattığı malların miktarı hızla azaldı, Çin'in ABD'ya satışı ise arttı. Son 30 yılda ABD'nin ticari açığı yüzde bin 300’leri geçti.
1990'da 10 milyar dolar olan açık, 10 yıl içinde 84 milyar dolara ulaştı. Bu, 2013'te 318 milyar, 2015'te de 367 milyar dolara çıktı. Geçtiğimiz yıl ise ABD, Çin'e karşı 419 milyar dolar dış ticaret açığı vererek rekor kırdı.
Ticaret savaşlarının nedeni sadece dış ticaret açığı mı?
Aybar, "Bunun içinde Çin'i diz üstü çökertmek, aynı zamanda Rusya'yı diz üstü çökertmek ve bunun arkasından da ABD'nin küresel hegomonyasını devam ettirmek var" dedi.
Ticaret savaşlarının tekrar alevlenmesi ise küresel piyasa ve borsalarda hemen karşılık buldu. Gelişmekte olan ülke borsalarında da gerileme yaşandı.
Dünya borsaları bir yana, yatırımcıların da güveni kırıldı.
Huawei adımı ile Çin'e yaptırımlar konusunda ikinci safhaya geçen ABD, teknolojik açıdan da Çin'in önünü kapatmaya başladı.
Aybar, "Huawei 5G denilen 5. jenerasyon teknolojinin alt yapısını oluşturan şirket. Bu da Çin'e Huawei üzerinden bilişim sektöründe inanılmaz avantaj sağlıyor. ABD de bunu geri almaya çalışıyor, bunun için ticaret savaşını kullandı. Şimdi bilişim sektörü üzerinden bir savaş var. Huawei'in küresel piyasasını daraltmaya çalışıyor" dedi.
İki ülke arasında kriz çözülebilir mi?
Konu ile ilgili değerlendirme yapan İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Nurullah Gür, "En kısa vadede yapıcı ve kalıcı biir çözüm düşünmüyorum. İki ülke arasındaki savaş sadece dış ticaret açığıyla ilgili veya Çin’in bazı haksız uygulamalarıyla ilgili değil. Burada ciddi bir teknolojik savaşı ve güç savaşı dönüyor" diye konuştu.
Ticaret savaşının sürmesi sadece ABD ve Çin'i değil küresel ticaretin tümünü yakından etkilemeye devam edecek.
Haber: İclal Aydıngöz