Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, bugün Rus Uzak Doğusu'nun en büyük kenti olan Vladivostok'ta bir zirve yaptı.
İki ülke arasındaki en son görüşme, 2011’de Sibirya'da, o zamanın Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Kuzey Kore'nin eski lideri ve Kim'in babası Kim Jong-il arasında gerçekleşmişti.
Putin-Kim zirvesinin duyurulmasıyla akıllarda beliren ilk soru, iki ülke arasında 8 yılın ardından yapılacak zirvenin zamanlaması oldu.
Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump ile Kim arasında 28 Şubat’ta geçekleşen ikinci zirveden bir sonuç alınamaması ve sonrasında yaşanan anlaşmazlıkların, Kim’i bir destek arayışına ittiği görüşünde.
İkinci zirveden sonra ABD ile bozulan ilişkiler
Trump, “Onlar yaptırımların tamamen kaldırılmasını istedi. Biz ise bunu yapmaya niyetli değildik. Bu nedenle anlaşamadık" ifadelerini kullanarak, Kim ile ikinci zirvenin başarısız olduğunu açıklamıştı.
Zirve ile ilgili karşılıklı açıklamalardan günler sonra, Kuzey Kore’nin bazı nükleer tesislerinde hareketlilik gözlendiği iddiaları ortaya atılmıştı.
Trump ise önce Kuzey Kore’ye yeni yaptırımlar getireceğini açıklamış, sonrasında açıkladığı yaptırımları geri çektiğini söylemişti.
Çelişkili açıklamalar ve anlaşmazlıklar nedeniyle yıpranan ilişkiler, Kuzey Kore’nin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu hedef alan suçlamalarıyla iyiden iyiye bozuldu.
Kuzey Kore’nin Pompeo tepkisi
Kuzey Kore, Hanoi zirvesinde bir sonuç alınamaması nedeniyle ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu, "vurdumduymaz ve pervasız" açıklamalar yapmakla suçlamıştı.
Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığının ABD işlerinden sorumlu daire başkanı Kwon Jong Gun, ABD Dışişleri Bakanı'nın baş müzakereciliği sürdürmesi halinde görüşmelerin bir kez daha kötüye gideceği ve çetrefilleşeceğini belirterek, "ABD ile diyaloğun devam etmesi durumunda diyalog ortaklarının, Pompeo değil kendileriyle iletişim kurma konusunda daha olgun ve dikkatli biri olmasını arzu ettiklerini" vurgulamıştı.
Kuzey Kore Bolton’a da tepki gösterdi
Kuzey Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı Choe Son Hui ise, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın, iki ülke arasında üçüncü bir zirveden önce Pyonyang'dan nükleer silahsızlanmaya bağlılık konusunda "gerçek bir gösterge" istediğine dair açıklamasını eleştirmişti.
Hui, Kuzey Kore'nin "Bolton'dan mantıklı bir yorum yapmasını asla beklemediğini" belirterek, "Eğer Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı ise en azından ağzını açmadan önce liderler arasında üçüncü zirve hakkında ne tür sağlam temasların yapıldığını anlamış olması gerekir" demişti.
Choe ayrıca, Bolton'a "basiretsiz ve mantıksız yorumlar yapmayı sürdürmemesi"ni tavsiye etmişti.
Rusya-Kuzey Kore ilişkileri
Sınır komşusu olan Rusya ve Kuzey Kore, uzun bir geçmişe sahip. Sovyetler Birliği, Kuzey Kore'nin ilk müttefiki ve Kim Jong-un'un büyük babası Kim Il Sung'un ana destekçisiydi.
8 yılın ardından gelen görüşme ile Pyongyang ile Moskova arasındaki, Sovyetlerin çöküşü ve Kuzey'in nükleer silah arayışını çevreleyen gerginliklerle örülü dostluğa, yeni bir bölüm ekleniyor.
Kötü hasat ve yetersiz tarım makineleri nedeniyle son yılların en ağır gıda krizlerinden birini yaşayan Kuzey Kore’nin 50 bin ton gıda yardımı aldığı Rusya’dan, ilişkilerin ilerlemesiyle daha fazla yardım talep edebileceği belirtiliyor.
Nükleer konusundaki itilafta Rusya’nın, Kuzey Kore’nin önemli bir aracı olabileceği ise, Kim’in Rusya ile temaslarında esas neden görülüyor.
Tarihi zirvenin ardından ilk açıklamalar olumlu
Kuzey Kore Yarımadası’ndaki durumun nasıl düzeltilebileceğini görüşen liderler, zirveyle ilgili olumlu açıklamalar yaptı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kore Yarımadası'ndaki durum hakkında görüştüklerini, durumu iyileştirmek için ne yapmaları gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Kim ise, iki ülkenin çıkarlarına yönelik çok içerikli görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek, faydalı ve yapıcı görüşmelerin bundan sonra da sürmesini umduğunu söyledi.
Kaynak: TRT Haber, Reuters, DW, AP News