ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD'nin etnik nedenlere dayanan şiddet tehdidinden endişe duyduğu belirtildi.
ABD'nin, Avrupalı ortaklarıyla istişare sonrası İskandinav Direniş Hareketi'nin (NRM) terör örgütü olarak tanınması kararı aldığı kaydedilen açıklamada, hareketin ve 3 liderinin "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" olarak tanındığı bildirildi.
Örgüt üyelerinin siyasi muhaliflere, protestoculara ve gazetecilere karşı şiddet içeren saldırılar düzenlediği vurgulanan açıklamada, NRM'nin "bıçaklı dövüş" gibi şiddet içerikli eğitimler düzenlediği aktarıldı.
Açıklamada, söz konusu örgüt, Norveç, Danimarka, İzlanda ve Finlandiya'da da şubeleri bulunan, İsveç'teki en büyük Neonazi grubu olarak tanımlandı.
Diğer İskandinav ülkelerinden destekçi bulan hareket, 2008'de Finlandiya ve 2011'de Norveç şubelerini kurdu.
İsveç'te örgütün kilit üyelerinden biri olan Per Öberg, 2014'te Ludvika'daki yerel seçimlerde İsveç Demokratları (SD) partisinin liste dışı adayı olarak seçilmesiyle siyasete girdi.
Örgütün lideri olarak Lund'un yerini 2015'te Nasyonal Sosyalist Cephe (NSF) ve Halk Cephesi'nde geçmişe sahip Simon Lindberg aldı.
2016'da kendisini "İskandinav Direniş Hareketi" olarak adlandırmaya başlayan örgüt, İsveç'in en aktif aşırı sağ grubu olarak kendini kanıtladı ve radikal milliyetçi ortamda baskın bir pozisyon aldı.
İskandinav Direniş Hareketi, 2018 ve 2022'de genel seçimlere katıldı ancak sandalye kazanamadı.
Kendilerini "devrimci öncüler" olarak gören Neonazi yanlısı grubun amacı, İskandinav demokrasilerini devirmek ve onların yerine NRM'nin siyasi kontrolü ve ideolojik rehberliği altında birleşik ve totaliter bir nasyonel sosyalist liderlik devlet kurmak.
Kendilerini "Nasyonal Sosyalist" olarak adlandıran NRM, Adolf Hitler'in yanı sıra Danimarkalı Nazi ideologu Povl Riis-Knudsen'i önemli bir ilham kaynağı olarak görüyor.
Biyolojik ırkçılık, politikalarının açık temelini yansıtırken anti-Semitizm ideolojilerinin merkezinde yer alıyor.
Grup öte yandan "etnik olarak Kuzey Avrupalı olmayan veya yakından ilişkili etnik gruplardan olmayanların çoğunluğunu" İskandinav ülkelerinden sınır dışı etmeyi hedefliyor ve bu yönde eylemlerde bulunuyor.
İsveçli yetkililere göre örgüt, Kasım 2016'dan bu yana Göteborg kentinde el yapımı patlayıcı saldırıları gerçekleştirdi. Biri patlamayan bombalar, bir kafe ve iki mülteci barınma merkezini hedef alırken NRM üyesi Viktor Melin tutuklandı.
5 Ocak 2017'de ise NRM üyeleri bir mülteci barınma merkezinin önünde ev yapımı bombalar patlatarak bir göçmenlik görevlisini yaraladı. 25 Ocak 2017'de İsveçli yetkililer, başka bir mülteci yerleşim yerinin dışında patlamayan bir el yapımı patlayıcı keşfetti. Olayın Kasım 2016'daki saldırıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkarıldı.
Olay nedeniyle Temmuz 2017'de NRM üyeleri Viktor Melin, Jimmy Jonasson ve Anton Thulin hapis cezasına çarptırıldı.
İsveç'in Umea şehrindeki bir Yahudi derneği ise Nisan 2017'de gamalı haçlarla hedef alındı ve bu tehditler nedeniyle dernek kapanmak zorunda kaldı.
Neonazi İskandinav Direniş Hareketi, Eylül 2020'de İbrani takvimindeki en kutsal gün olan Yom Kippur boyunca İsveç, Danimarka, Norveç ve İzlanda'daki Yahudileri antisemitik kampanyalarla hedef aldı.
NRM üyeleri tarafından gerçekleştirilen saldırılar, grubun aşırılık yanlısı, şiddet yanlısı ideolojisine daha derin, sistematik bir bağlılığı ve bu ideolojinin yayılmasını yansıtıyor.
Raporlara göre, üyeler dövüş sanatları eğitimi alıyor ve sokaklarda şiddet baş gösterdiğinde nasıl tepki verecekleri konusunda eğitiliyor.
Neonazi örgütünün kurucu ortaklarının ve ilk üyelerinin çoğu, feshedilmiş olan Beyaz Aryan Direnişi'nden (VAM) ve onun kolu olan Ulusal Gençlik'ten (NU) geldi. 1990'ların başında İsveçli Neonazilerden oluşan bir ağ olan VAM, göçmenlere ve eşcinsellere yönelik saldırılar düzenlemesi ve banka soygunları yoluyla şiddetini finanse etmesiyle biliniyordu.
2017'de İsveç'teki eylemleriyle dikkati çeken örgütün birkaç üyesi, 2016-2017 kışında Göteborg'da meydana gelen bir dizi bombalamadan hüküm giydi.
NRM liderleri ve üyeleri ayrıca silah, bıçak, biber gazı ve göz yaşartıcı gazla Müslümanları da hedef alan çeşitli saldırılar düzenledi. Bu saldırılardan bazıları, daha önce tehdit ve saldırıya yardım ve yataklık etmekten hüküm giymiş olan Simon Lindberg ve diğer örgüt liderleri tarafından gerçekleştirildi.
Grup, 1990'lı yıllarda birkaç beyaz güç grubuna bölünürken bunların aralarında İskandinav Direniş Hareketi'nin gençlik hareketi olarak hizmet vermeye devam edecek olan Ulusal Gençlik de vardı.
İsveç ırkçılık karşıtı kuruluş Expo 2016'da İsveç'te örgütün en aktif 159 üyesinin yüzde 26'sının şiddet veya silah nedeniyle hüküm giydiğini veya yargılandığını belirledi.
İsveç Adalet Bakanlığına bağlı Ulusal Suç Önleme Konseyinin (Bra) en son 2021'de yayımladığı rapora göre, ülkedeki nefret suçlarının yüzde 55'inin kaynağı ırkçılık olurken yüzde 17'sinin kaynağı ise dini inançlar.
Dini gruplara yönelik tüm nefret suçlarının yüzde 51'i İslamofobik, yüzde 27'si antisemitik, yüzde 11'i Hristiyanlık karşıtı, yüzde 11'i ise diğer gruplara yönelik meydana geldi.
Antisemitik nefret suçları büyük ölçüde sosyal medyada ve kamuoyuna açık kaynaklarda işlenirken, İslamofobik olanlarda ise ağırlıklı olarak taciz ve tahrik eylemlerine başvuruluyor.
Müslümanlara yönelik nefret suçlarının yüzde 38'inin hedefinde kadınlar olurken yüzde 22'sinin hedefinde erkekler yer aldı. Bu suçların yüzde 31'inde ise kişilerden ziyade gruplar hedef alındı.