ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yaptığı yazılı açıklamada, Nijer'deki durumu göze alarak acil ihtiyaç duyulmayan personel ve ailelerini ülkeden geçici olarak çekeceklerini bildirdi.
Büyükelçiliğin sınırlı şekilde hizmet vermeyi sürdüreceğini kaydeden Miller, Nijer'le en yüksek seviyede diplomatik ilişkilerin korunacağını vurguladı.
Miller ayrıca, ABD'nin, Nijer cuntasına karşı yeni adımlar atması beklenen Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve Afrika Birliği'ni desteklediğini belirtti.
Cuntanın yönetime el koymasının ardından çok sayıda ülke, Nijer'deki vatandaşlarını tahliye etmeye başlamıştı.
Cuntaya verilen süre azalıyor
ECOWAS, 30 Temmuz'da düzenlediği olağanüstü zirvede, askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un serbest kalması ve yeniden görevine dönmesi için bir hafta süre vermişti.
ECOWAS, bu süre zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale de dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurmuştu.
Askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika'daki diğer cunta hükümetlerinin tepkisini çekmişti.
Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayınladıkları ortak bildiride, Nijer'e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS'ı uyarmıştı.
Nijer'deki darbe
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Tchiani, 28 Temmuz'da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.