Escobar, 19 Mart'ta Kuzey Makedonya'nın Ohri kentinde düzenlenen müzakere toplantısında Sırbistan ve Kosova liderlerinin ilişkilerin normalleşmesine yönelik vardığı sözlü anlaşma ile ilgili çevrim içi düzenlenen toplantıda açıklama yaptı.
Escobar, ABD'nin Sırbistan ile Kosova arasında varılan bu önemli anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını belirtti.
İki ülkenin de Avrupa entegrasyonu yolunda bu anlaşmanın uygulanmasının önemine dikkati çeken Escobar, "Bu anlaşma, her iki taraf için de yasal olarak bağlayıcı bir yükümlülüktür ve her iki taraf da anlaşma kapsamındaki performansları açısından değerlendirilecektir. Uygulama derhal başlamalı, bu yüzden üzerinde anlaşmaya varılanları hızlı bir şekilde uygulamak zorunda kalacağız ve ülkeler bunu yaptıkça faydaları da görecekler" ifadelerini kullandı.
Ohri toplantısının iki ülkenin birbirini tanımasına değil, ilişkilerin normalleşmesine odaklandığını söyleyen Escobar, şu ifadeleri kullandı:
"Tüm AB ülkelerinin yakın gelecekte Kosova'yı tanımasını umuyoruz. Avrupa ailesinin bir parçası olan Kosova'nın Avrupa ailesinin geri kalanı tarafından tanınması önemlidir ve bölgede olması gereken şeylerden birinin de Batı Balkanlar'daki tüm ülkelerin birbirini tanıması, barışçıl ve üretken ilişkilere sahip olması gerektiğine inanıyorum."
Escobar, Ohri'de varılan anlaşmanın, Kosova ile Sırbistan arasındaki uzlaşmanın başlangıcı olduğunu ve yapılacak daha çok işin olduğuna vurgu yaptı.
Kosova'nın ülkede çoğunlukla Sırpların yaşadığı yerleşim yerlerinde Sırp Belediyeler Birliği oluşturması ve Sırbistan'ın, Kosova tarafından verilen resmi belgeleri tanımasının anlaşmanın en önemli maddeleri olduğuna dikkati çeken Escobar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölge halkının çıkarlarına hizmet eden, her iki taraf için de çalışan, Sırpların, Kosova'nın sivil ve demokratik yaşamına tam olarak katılmasına izin veren bir birlik olması gerektiğine inanıyoruz. Kosova'nın anayasal yapısını ihlal etmemeli veya işlevselliğini etkilememelidir. Bunun içinde birçok model ve seçenek var ve sadece ortak bir seçeneğe değil, aynı zamanda cazip bir seçeneğe varabilmemiz için her iki tarafla da görüşeceğimizi umuyoruz."
Escobar ayrıca Rusya'nın çeşitli kanallardan anlaşma sürecini "baltalamaya" çalıştığını ancak bunda başarısız olduğunu söyledi.
Sırbistan-Kosova ilişkileri
AB, Kosova ile Sırbistan'ın Birliğe entegrasyon sürecinin ilerlemesi için iki ülke arasındaki sorunları giderebilecek nihai bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor.
Kosova, 117 ülke tarafından bağımsız devlet olarak tanınmasına rağmen, kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler ve Birleşmiş Milletlere üye olamaması nedeniyle Avrupa'nın "donmuş ihtilaf" bölgelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Sırbistan, 2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı kendi toprağı olarak görüyor.
Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011'de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol bulmaya çalışıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 18 Mart'ta Kuzey Makedonya'nın Ohri kentinde düzenlenen Belgrad-Priştine diyalogu üst düzey toplantısı kapsamında Kosova ve Sırbistan arasında sözlü bir anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.