Dün, konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Pompeo, Dışişleri Bakanlığının "Husiler" adıyla da anılan "Ensarallah" örgütünün, Göçmenlik ve Milliyet Yasası'nın 2019. maddesi uyarınca "yabancı terör örgütü" (FTO) ilan edileceği ve "özel olarak belirlenmiş küresel terörist varlık" (SDGT) olarak değerlendirileceği konusunda Kongre'yi bilgilendirdiğini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı, bu nitelemelerin, İran destekli örgütünün faaliyetlerinin engellenebilmesine dayanak sağlayacağı, sivillere, altyapıya ve uluslararası gemiciliğe yönelik sınır aşırı saldırılardan sorumlu tutulmasına imkan sağlayacağını ifade etti.
Pompeo, örgütün yöneticileri Abdülmelik Husi, Abdülhalik Bedrettin Husi ve Abdullah Yahya Hakim'in SDGT kapsamında "terörist" ilan edileceği bilgisini de paylaştı.
Öte yandan Pompeo, yardım kuruluşlarının bu tip yardımların iç savaş içindeki ülkeye insani yardımların ulaştırılmasını engelleyeceği endişelerine karşı önlemler alınacağı, insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını sürdürebilmesi için Hazine Bakanlığının özel lisans sağlayacağını kaydetti.
Yemen'deki iç savaş ve insani kriz
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Yemen'de yaklaşık 5 yıldır süren çatışmalarda binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz de korkunç boyutlara ulaştı.
İran kınadı
İran Dışişleri Bakanlığı, ABD yönetiminin, Irak'ta çoğunluğu Şiilerden oluşan milis gücü Haşdi Şabi'nin Başkanı Falih el-Feyyad'ı yaptırım listesine almasını ve Yemen'deki İran destekli Husileri "terör örgütü" ilan etme kararını kınadı.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Tesnim'e göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Hatibzade, ABD'nin Haşdi Şabi Başkanı ve eski Irak Başbakanı Nuri El-Maliki'nin ulusal güvenlik danışmanı Feyyad hakkındaki yaptırım kararı ile Yemen'deki İran destekli Husileri "terör örgütü" ilan etme kararına ilişkin, "İflas etmiş ABD hükümetinin son günlerde başka bir miras bırakması pek olası değil. ABD'nin Husiler ve Feyyad'a yönelik adımını kınıyoruz. Bir devlet kurumunun başkanının bu şekilde ABD tarafından hedef alınması, başarısızlık göstergesidir." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Irak'tan ihraç edilme endişesi yaşadığını kaydeden Hatibzade, "Ayrıca, Yemen'de 20 milyon insanın kuşatıldığı eşitsiz ve utanç verici savaşı yıllarca desteklediler. Bu kuşatma ABD'nin desteği olmadan mümkün olamazdı. Bölgedeki hiçbir zorba ülke, bölgenin gerçeklerine saygı göstermeden adım atamaz. Bu sorumlu ve yerli gruplarla müzakere etme zamanları uzak değil." değerlendirmesinde bulundu.
Hatibzade, ABD Başkanı Donald Trump yanlılarının 6 Ocak'taki Kongre baskınına işaret ederek, "ABD'nin en utanç verici hükümeti, mümkün olan en utanç verici şekilde sona eriyor." dedi.
Yemen'deki İran destekli Husiler ABD'nin kendilerini "terör örgütü" ilan etme kararını kınadı
Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD'nin kendilerini "terör örgütü" ilan etme kararına tepki göstererek, "cevap verme haklarını saklı tuttuklarını" belirtti.
Husilere bağlı Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali el-Husi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "ABD terörizmin kaynağıdır ve (ABD Başkanı) Donald Trump yönetiminin politikası ve tasarrufları terörizmdir. Ve (Washington) tarafından benimsenen politikalar bir düşünce krizini ifade eder." dğerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin kararını kınayan Husi, "Trump yönetiminden veya herhangi bir yönetimden kaynaklanan sınıflandırmalara yanıt verme hakkını saklı tutuyoruz." ifadelerini kullandı.
Husi, ABD'nin Yemen halkını öldürmeye ve aç bırakmaya ortak olduğunu dolayısıyla terör örgütü sınıflandırmasının Yemen halkı açısından bir önem taşımadığını aktardı.