Yüksek Mahkeme, önce Perşembe günü New York eyaletinin 1911’de yürürlüğe giren gizli silah taşıma ile edinmeye kısıtlama getiren yasayı, anayasaya aykırı buldu.
Ardından dün, 1973’de kürtajın anayasal hak olduğuna hükmeden mahkeme kararını tersine çevirerek kürtajın anayasal hak ‘olmadığına’ hükmetti.
Amerika Birleşik Devletleri’nde açılan davalar çerçevesinde devletin ulusa, eyaletin eyalete ve hükûmetin yurttaşa karşı yetkilerinin sınırlarını belirleyen Yüksek Mahkeme, ABD’de en üst düzey temyiz mahkemesidir ve emsal kararlarıyla ABD Anayasası’nı yorumlar.
İlk karar: New York gizli silah taşıma yasası
Yüksek Mahkeme, Perşembe günü emsal teşkil edecek bir karara imza atıp silah edinme ve gizli taşımaya kısıtlamaya getiren Sullivan Yasası olarak adlandırılan yasayı anayasaya aykırı buldu.
1911'de kabul edilen New York Eyaleti Sullivan Yasası, gizli tabanca taşımayı suç sayarak silah edinme konusunda da katı kısıtlamalar getirmişti. Kanun, türünün ilk örneği olarak silah tartışmaları için önemli bir referans noktası ve daha sıkı silah kontrolünü savunanlar için model bir yasa oldu.
Yüksek Mahkeme, New York Tüfek ve Silah Birliği’nin de davacı olduğu bir davanın hükmünü iptal ederek “Sullivan Yasası’nın” ABD Anayasasını ihlal ettiğine hükmetti.
İkinci karar: Kürtaj hakkının anayasal olmaığına hükmetti
Teksas eyaletinde 1969 yılında Roe takma adlı hamile bir kadın, Savcı Wade’e dava açarak kürtajın anayasal bir hak olduğunu savundu. 1973 tarihindeki dönüm noktası niteliğindeki dava sonucu sonrasında, kürtajı yasaklayan eyalet yasası iptal oldu ve diğer eyaletlerde de benzer iptaller yaşandı.
Yüksek Mahkeme dün aldığı kararla, elde edilen kürtaj hakkının anayasal bir hak olmadığına hükmetti ve Roe Wade kararını iptal etti. Mahkeme kararında şöyle ifade edildi;
“Anayasa kürtaj hakkı vermemektedir; Roe ve Casey (bir diğer emsal dava kararı) reddedildi, ve kürtajı düzenleme yetkisi halka ve seçilmiş temsilcilerine geri verildi.”