National Public Radio’nun (NPR) haberine göre, Texas'ta yaşayan Travis Warner, COVID-19 testlerinin zor bulunduğu 2020 yazında, SignatureCare adlı özel bir acil kliniğinde yaptırdığı test için 54 bin dolarlık fatura aldı.
Faturada, Warner’ın sağlık sigortası şirketinin fiyatı yaklaşık 17 bin dolara indirdiği ve tamamını ödediği belirtilmişti.
Borcu bulunmamasına rağmen faturayı kabul etmeyen Warner’ın sigorta şirketi ve sağlık kuruluşu ile yaptığı aylar süren görüşmeler sonucunda faturanın bir hatadan kaynaklandığı ortaya çıktı.
Sigortadan talep edilecek tutar için sınırlama yok
Kaiser Aile Vakfı'nın (KFF) nisan ayında yayınladığı rapor, ülkede COVID-19 testi için sağlık kuruluşlarının sigorta şirketlerine gönderdiği faturaların 20 ila bin 419 dolar arasında değiştiğini gösteriyor.
ABD’de COVID-19 salgınının başında kabul edilen bir düzenlemeyle sağlık sigortalarının PCR testlerinin tutarını, katkı payını sigortalıya yansıtmadan ödemeleri gerekiyor.
Ancak ülkede, sağlık hizmeti veren kuruluşların sigortalardan talep edebilecekleri tutarlarda bir sınırlama bulunmuyor.
Astronomik faturalar sigorta primlerine yansıyor
Sağlık sektöründe fiyat araştırmaları yapan Health Care Cost Institute'un Başkanı Niall Brennan, sağlık sektöründe tutar sınırlaması olmaması nedeniyle bazı sağlık kuruluşlarının işlemler için sigorta şirketlerine çok yüksek faturalar çıkardıklarını ve en basit işlemlerin bile ilkesiz kuruluşlarca kötü amaçla kullanılabildiğini ifade ediyor.
USC-Brookings Schaeffer Sağlık Politikaları İnisiyatifi Başkanı Loren Adler ise durumun yasal olduğunu belirterek, sigorta şirketlerinin sağlık kuruluşlarına ödemek zorunda kaldıkları astronomik rakamları prim olarak sigortalılara yansıttığını belirtiyor.
Bir araştırmaya göre, ABD’de faturalandırma hataları ve kötü niyetle çıkartılan astronomik faturalar, sağlık harcamalarının yüzde 3 ila 10'unu oluşturuyor.