Amerika'da, 1861-1865 yılları arasında süren iç savaşın ardından kölelik kağıt üzerindekaldırıldı. Hemen ardından siyahi düşmanlığın simgesi ırkçı Ku Klux Klan topluluğu kuruldu.
Ancak siyahiler Amerika Birleşik Devletleri'nde hep ikinci sınıf vatandaş olarak kaldı. Katliam ve işkenceler uzun yıllar devam etti. Evleri yakıldı, yüzlerce siyahi katledildi. Ayrımcılığa hem yerel hem de merkezi yetkililer göz yumdu.
Siyahilerin birçok yere girişi yasaktı. Bunlar arasında Üniversiteler bile vardı. Hatta otobüslerde oturdukları koltukları beyazlara vermek zorundaydılar.
1950'lerden sonra siyahilerin haklarını kazanması için yapılan boykot ve ayaklanmalar giderek yayıldı.
Siyahilere ayrımcılık 1964'te yasaklandı
Martin Luther King bu ırkçılığa karşı sivil direniş başlattı. 1963'te Washington'da 250 bin kişiyle birlikte yürüdü.
King'in tarihi konuşmasındaki "benim bir hayalim var" sözleri direnişin sembolü oldu.
Köleliğin kaldırılmasından bir asır sonra, 1964'te siyahilere ayrımcılık kanun ile yasaklandı.
Polisin siyahilere ser müdahalesi "Kanlı Pazar" ismiyle tarihe geçti
Ertesi yıl Selma kentinde oy hakkı için yürüyüş yapan siyahilere polisin sert müdahalesi, "Kanlı Pazar" ismiyle tarihe geçti. Ancak buna rağmen ABD ırkçılıktan bir türlü kurtulamadı.
Polisin, eğitim kurumlarının ve daha birçok kesimin uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddet günümüze kadar devam etti.
Polisin karıştığı pek çok cinayet kayıtlara geçse de ölenler siyahi olduğundan zanlılar genelde ceza almadan kurtuldu.
Amerikalı siyahiler günlerdir sokaklarda
Son olarak Afrika kökenli bir Amerikalının gözaltına alınırken hayatını kaybetmesi, ABD'de son yılların en büyük protestolarından birinin fitilini ateşledi. Başta Washington olmak üzere birçok şehirde büyük protesto gösterileri, şiddet ve yağma olayları yaşandı.
Şimdi Amerikalı siyahiler günlerdir sokaklarda. Adalet ve güvende olma isteğini bir kez daha haykırıyor.
Kamera: Ali Çilesizoğlu