Associated Press'in İç Güvenlik Bakanlığı belgelerine dayandırdığı haberine göre, ABD'de Floyd protestoları düzenlenirken, ülke çapında görev yapan birçok polisin kişisel bilgileri internet ortamına sızdı.
Belgelerde, bu eylemin, "şiddet eğilimli fırsatçıların ya da ülke içi şiddet eğilimli aşırılıkçıların" saldırılarına yol açabileceği ve güvenlik güçlerinin görevlerini yapmasına engel olabileceği uyarısında bulunuldu.
Başkent Washington DC'nin yanı sıra Atlanta, Boston ve New York gibi önemli kentlerde görev yapan üst düzey polislerin, ev adresleri, e-posta adresleri ve telefon numaraları gibi bilgilerinin sosyal medyada paylaşıldığı belirtilen belgede, "En az 1 polis komiseri, protestocuları dağıtmak için biber gazı kullanılmasını desteklediği iddiasıyla hedef alındı." ifadesine yer verildi.
New York Polis Birliği Yetkilisi Mike O'Meara, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bize hayvan ya da haydutmuşuz gibi davranmayı bırakın, bize biraz saygı gösterin.
Üzerimize çamur atıldı, bu mide bulandırıcı." ifadesini kullandı.
Floyd'un "nefes alamıyorum" feryadı
Siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs'ta dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te polisler tarafından gözaltına alınırken polis memuru Derek Chauvin'in uzun süre boynuna diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtilirken olayla ilgili görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve protestolar, olayların başladığı Minneapolis'ten ülke geneline ve Avrupa'ya sıçramıştı.
Ayrıca ülkedeki polis şiddetine karşı polis teşkilatlarında reforma gidilmesi de gündeme gelmiş ve bazı kentler teşkilatlarda yeni düzenlemeler yapmıştı.