Afrika kökenli bir Amerikalının gözltına alınırken hayatını kaybetmesi ABD'de son yılların en büyük protestolarından birinin fitilini ateşledi.
Başta başkent Washington olmak üzere birçok şehirde büyük protesto gösterileri, şiddet ve yağma olayları yaşandı. Öyle ki güvenliği sağlamak üzere amerikan ordusu devreye girdi.
Protestocular, "adalet yoksa barış yok" diyor. Adalet için ise, o polis memurunun cinayetten mahkum edilmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi taktirde caddeleri terketmeyeceklerini söylüyorlar.
Afrika kökenli amerikalılar ise kökleri çok derinlere inen bu sorunun sona ermesi için kalıcı çözümlere ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Onlara göre o polis memurunun cinayetten mahkum edilmesi, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalar ya da Kongre'nin yasa çıkarması sorunu çözmeyecek.
Onlar mentalitenin değişmesi gerektiğini belirtiyor.
400 yıldır çözülemeyen sorun
İşte bu nedenle protestocular yalnız George Floyd'un öldürülmesini protesto etmiyor. Artık protestoların merkezinde siyahi yaşamlar ve sivil hakları var.
Protestocular, 4 nesil önceki kölelikte bu zamana kadar çok sayıda hak elde ettiklerini ancak sosyo ekonomik adaletsizliklerin hala devam ettiğini söylüyor. Onlara göre bu sorun 400 yıldır çözülemiyor.
Beyazlar da destekliyor
Bir diğer protestocu ise polis ödeneklerini kesmenin sorunu sona erdirmeyeceği, baştan sona bir reforma ihtiyaç duyulduğu görüşünde. Yargının herkesi güçlü yaparak kolektif şekilde mücadele edilmesini istiyor.
1960'lardan farklı olarak beyazlardan da destek aldıklarını söyleyen protestocular, özellikle gençlerin desteğinin önemli olduğunu belirtiyor.
Obama yaraya merhem olmadı
Afrika kökenli Amerikalılar, 400 yıldır önce kölelik, daha sonra sivil haklardan mahrum bırakılmalarının ardından gelinen noktada Başkan dahi çıkardılar.
ABD’nin ilk ve tek Afrika kökenli Başkanı Barack Obama da yaralarına merhem olamadı.
ABD’de 2008’deki başkanlık seçimini “değişim” sloganıyla Afrika kökenli Barack Hüseyin Obama kazandığında umutlandılar.
Ancak Obama da “ABD Başkanı olarak” polis şiddetini durduramadı. Başkanlığının son 2 yılında yaşanan polis şiddeti aynı filmin başka şehirlerde vizyona girmesi gibiydi.
Temmuz 2014’te New York’ta Afrika kökenli biri gözltına alınırken boğularak öldü. Onun da son sözleri nefes alamıyorum oldu.
Baltimore, Ferguson’da Afrika kökenlilerin yine polis şiddeti sonucu hayatlarını kaybetmeleri olayların fitilini ateşledi.
Dahası gereken cezalar yine verilmedi. Afrika kökenlilerin öfkesi büyüdü.
Polis şiddeti raporları dikkate alınmadı
ABD’de 2010 ile 2020 arasındaki istatistiklere göre 9 binden fazla polis hakkında ırkçılık soruşturması açıldı.
Çeşitli suçlardan ise 80 bin polis memuru soruşturma geçirdi ancak bunların yalnız 25 bininden fazlası görevden alındı.
Federal Soruşturma Bürosu 2006’daki raporunda beyaz ırkçıların polise sızma girişiminden bahsediliyordu.
O rapor dikkate alınmadı ve olaylar bu noktaya geldi.
ABD’de baba Bush döneminde de aynı görevi yürüten Adalet Bakanı Wiliam Barr son olayların ardından yaptığı açıklamada poliste sistemik ırkçılık olmadığını söyledi.
Bazı teşkilatlarda ırkçıların olduğunu ifade eden Barr bunun bütün polis teşkilatına maledilemeyeceğini söyledi.
Demokratik Parti, polis ve adliyede reform içeren bir tasarı hazırlamaya başladı. Özellikle polisin gözaltı uygulamaları ile ilgili düzenlemeler içermesi beklenen tasarının 2 haftada tamamlanması öngörülüyor.
Trump'ın siyahilerdeki desteği arttı
Şimdi kendilerine uygulanan ötekileştirmenin son bulmasını istiyorlar. Bununla ilgili kalıcı çözümü ise ABD Başkanı Donald Trump açıkladı.
ABD Başkanı Trump ırkçılıkla mücadele için güçlü ekonomi vurgusu yaptı.
Ekonominin en zayıf halkalarından olan siyahi kesimin toplamda eşit muamele görmesi için ekonominin önemine değindi.
Trump 2016’da yüzde 8 olan siyahilerdeki desteğini yüzde 14’e çıkarmış durumda.
Protesto gösterilerinde takındığı tutum bazı kesimlerce eleştirilse de siyahi kesimde ona bir tepki olmadı.
Zira George Floyd’un ölümünü vahşi, mazur görülemez olarak nitelendirdi ve adaletin sağlanacağını söyledi.
Bu açıklamalar, arşiv videolarında mı kalacak yoksa hayata geçirilecek mi zaman gösterecek.
Çözümü ancak atılacak somut adımlar sağlayacak.
Kamera: Ali Çilesizoğlu