New York'taki bazı hastanelerde çalışan binlerce hemşire, "kadro darlığı, iş güvenliği, sağlığa erişimde eşitlik ve ücret" gibi konularda yaşadıkları problemler nedeniyle başlattıkları grev sonucu hastane yönetimleriyle geçici bir anlaşma sağlasa da, ülkenin geriye kalan kısmındaki meslektaşlarının sorunlarının sürdüğünü belirtti.
New York Belediyesi sınırları içinde bulunan Mount Sınai ve Montefiore Tıp Merkezi isimli büyük hastanelerde görevli 7 binden fazla sendikalı sağlık çalışanının grev kararı, hastane yönetimlerinin sağlık hizmetlerini aksatırken, sağlık sektöründe COVID-19 salgını başından beri giderek artan krizin daha da gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
AA muhabirine konuşan NYSNA sendikası yetkilileri ve hemşireler, sektördeki köklü sağlık kuruluşlarının, "kar amacı gütmeyen vakıf" statüsünde olmasına rağmen gelirinin büyük kısmını yönetim kurulu üyelerine aktardığı, gerekli istihdam için ise yeterince kaynak ayırmadığı iddiasını dillendirdi.
Bronx kentinde ve çevresinde 15 civarında şubesi bulunan Montefiore Tıp Merkeziyle kısmi anlaşmaya varan NYSNA üyeleri, söz konusu sağlık kuruluşunun, bölge halkının dar gelirli üyelerine layık gördüğü muamele ile "VIP hastalarına sunduğu ayrıcalıklı hizmetin" arasındaki büyük farka dikkat çekmişti.
ABD'de sağlık çalışanlarına karşı artan şiddet istatistiklere yansıdı
ABD'de yapılan araştırmalara yansıyan istatistiki bilgilerin son yıllarda ülkedeki sağlık merkezlerinde, bıçaklama, silahlı saldırı gibi şiddet olaylarının yaygın hale geldiğini ortaya koydu.
ABD'nin en büyük hemşire sendikası olan National Nurses United tarafından geçen yıl yapılan ankette, hemşirelerin yüzde 48'i iş yeri şiddetinde artış yaşandığı, bu oranın bir yıl öncesine göre iki katından fazla arttığı vurgulandı.
Amerikan Acil Hekimleri Kolejinin (ACEP) 3 Ağustos 2021 tarihli araştırmasında, 10 acil servis hekiminden en az 8'inin acil servislerde yaşanan şiddetin arttığına inandığı ve COVID-19 salgının bunu hızlandırdığı tespiti paylaşıldı.
Başkent Washington merkezli Amerikan Tıp Kolejleri Birliğinin (AAMC) paylaştığı bilgide, yine 2021'de ABD'deki doktorların yüzde 23'ü "sosyal medyada kişisel saldırıya uğradığını" bildirirken, saldırıların öncelikle sosyal ve politik konular (silahlar ve kürtaj dahil) ırk, din ve hasta bakımıyla ilgili olduğu kaydedildi.
Ayrıca Amerikan İş Sağlığı Hemşireleri Derneği, 2021'deki COVID-19 salgını sırasında hastanelerde çalışan hemşirelerin yüzde 44'ünün fiziksel şiddete, yüzde 68'inin sözlü tacize uğradığını ortaya koymuş, Çalışma İstatistikleri Bürosu ise tıp uzmanlarına yönelik şiddet kaynaklı yaralanmaların 2011'den 2018'e kadar yüzde 63 arttığını duyurmuştu.
ABD Çalışma İstatistikleri Bürosunun 2018 raporunda, sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar, iş yerinde şiddete bağlı ölümcül olmayan tüm yaralanma ve hastalıkların yüzde 73'ünü oluşturduğu bilgisine yer verilmişti.
ABD'de sağlık çalışanlarına yönelik istismara karşın henüz onları koruyan bir federal yasa bulunmuyor.