ABD'de Demokrat Senatör Joe Manchin'in, Başkan Joe Biden'ın 1,75 trilyon dolarlık sosyal harcama paketine destek vermeyeceğini duyurması, paketin geleceğini belirsizliğe sürükledi.
Biden yönetiminin uzun süredir Kongre ile görüştüğü ve geçen ay Temsilciler Meclisinde onaylanan 1,75 trilyon dolarlık sosyal harcama paketinde çıkmaza girildi.
Demokrat Senatör Manchin, dün katıldığı Fox News canlı yayınında, Biden ile bu paketi uzun süredir görüştüklerini ancak Senatoda yapılacak oylamada pakete destek vermeyeceğini duyurdu.
Manchin'in açıklamasıyla 50 Demokrat ve 50 Cumhuriyetçinin bulunduğu Senatoda, Biden'ın paketinin geçmeyeceği kesinleşmiş oldu ve Beyaz Saray'ın bir an önce Senatodan geçirmeyi planladığı paketin geleceği belirsizliğe sürüklendi.
Beyaz Saray'dan sert tepki
Manchin'in açıklamasından sonra Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, sert tepki içeren yazılı bir açıklama yayımladı.
Manchin'in bugüne kadar Biden ile yaptığı görüşmelerde hep olumlu sinyaller verdiğini vurgulayan Psaki, "Senatör Manchin, sosyal harcama paketi konusunda tutumunu değiştirdiğini açıkladı ancak tekrar pozisyonunu değiştirip değiştirmeyeceğini görmek için kendisine baskıyı sürdüreceğiz" ifadesini kullandı.
Psaki, Manchin'in açıklamasını, "Biden'a ve halka verdiği sözlerden geri dönüş" olarak nitelendirdi.
Tasarının bütçe açığını 10 yılda 367 milyar dolar artıracağı tahmin ediliyor
ABD Temsilciler Meclisi tarafından 1 trilyon dolarlık altyapı paketi ile kasımın ilk haftasında oylanması planlanan sosyal harcama paketi, Demokratların ılımlı kanadının söz konusu paketin maliyetine ilişkin Kongre Bütçe Ofisinden (CBO) tarafsız bir değerlendirme talep etmesi üzerine ertelenmişti.
CBO 18 Kasım'da açıkladığı değerlendirmesinde, sosyal harcama paketinin 2022-2031 döneminde federal bütçe açığında 367 milyar dolarlık artışa neden olacağı tahmininde bulunmuş, Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerin itirazına rağmen 19 Kasım'da paketi onaylamıştı.
Biden'ın 1,75 trilyon dolarlık sosyal harcama paketi, milyonlarca kişiye istihdam sağlanmasını, iş gücüne katılımı artırmayı, uzun vadeli büyümeyi teşvik etmeyi, fiyat baskılarını azaltmayı ve ABD'nin temiz enerji hedeflerini gerçekleştirmesini sağlamayı amaçlıyor.