ABD merkezli The New York Times gazetesi, geçtiğimiz cumartesi günü "Clearview AI" yüz tanıma programıyla ilgili bir haber yayımladı. Ülkede yüzlerce polis departmanının bu programı kullandığını iddia etti.
Habere göre, programı geliştiren şirket, 2 yıldan beri dünyanın en gelişmiş yüz tanıma yazılımını ABD’de yüzlerce polis departmanına satıyor.
“Clearview AI" yapay zeka yazılımı, sosyal medyadaki insan fotoğraflarını tarayarak, düşük kaliteli ya da kısmi yüz fotoğraflarını bile tanıyabiliyor.
New York Times’a göre, yazılım 2017 yılından beri polis tarafından kullanılmaya başlansa da, 2019’da Florida’da gerçekleşen bir hırsızlık olayını çözmek için adının geçmesiyle dikkat çekmeyi başardı.
"Clearview AI" ilk olarak 2016 yılında geliştirilmeye başlandı. Her şey, Avusturalyalı girişimci Hoan Ton-That’ın, o dönemde New York Belediye Başkanı olan, daha sonra da devletin başkanı olacak Donald Trump’ın Avukatı Rudy Giuliani’nin yardımcısı Richard Schwartz ile buluşmasıyla başladı.
Bu iki isim (Ton-That ve Schwartz), yazılımı geliştirmek için mühendisleri bir araya getirdi. Ancak ne zaman uygulamayı ABD’deki polis teşkilatlarına satma fikrini ortaya koydular, o zaman büyük yatırımcıların dikkatini de çekmeyi başardılar.
"Clearview polisin kimleri aradığını görebiliyor"
Amerikan gazete, Clearview yazılımını araştırmak için yapılan ilk girişimlerin hüsranla sonuçlandığını anlattı. Çünkü geliştirici şirketin internet sitesinde yazılan New York şehrindeki adres bilgileri sahteydi.
Bir gazetecinin, polis departmanında çalışan bir personelden, kendi yüz fotoğrafını bu yazılımı kullanarak aramasını istemesinden kısa bir süre sonra da personel, Clearview tarafından sorguya çekilmiş ve medya ile irtibatının olup olmadığı sorulmuştu.
Bu, geliştirici şirketin, polisin yaptığı aramalardan haberdar olduğunu işaret ediyor.
Ton-That medyaya konuştuğunda, programda bulunan bir kodun, polis memurlarının sanal gerçeklik gözlükleri takarak sokakta karşılarındaki insanların isimlerini, yaptıkları işi ve ilişkilerinin olduğu kişileri görme imkanını sağladığını ifade etmişti. Ancak bu teknolojiyi satma niyetlerinin olmadığını belirtmişti.
"Facebook da biliyor"
Sosyal medya platformlarından Facebook’taki resimleri şirketin izni olmadan kullanmakla sosyal medya sitesinin hizmet ve gizlilik şartlarını ihlal edip etmediklerine dair ısrarlı sorular karşısında Ton-That, “Birçok insan bunu yapıyor, Facebook da biliyor” ifadesini kullanmıştı.
Geliştirici şirket, bu yazılımın, suçluların bulunması konusunda çok faydalı olduğunu vurgulayarak kendini suvunuyor. Ancak bu konuda bir kanıt ortaya koymuyor.
Program, yüzleri tanımada yüzde 75 doğru sonuç veriyor.
Gazetenin haberinden sonra, sosyal medya kullanıcıları arasında gizlilik hakkını ihlal endişeleri arttı. Bu konuyla ilgili birçok paylaşım yapıldı.
Çin bu yazılımları kullanan ülkelerin başında geliyor
Çin, yüz tanıma yazılımlarını geniş çaplı biçimde kullanan ülkelerin başında geliyor.
Ülkenin dört bir yanında adım adım kayıt yapan kameralar, öğrencileri takip eden çipli formalar ve kimlik taraması yapabilen gözlüklerle dolaşan yeni nesil polisler var.
Geçtiğimiz aralık ayından itibaren ülkede telefon SIM kart satın almak isteyen herkes, o hatla ilişkilendirilecek yüz fotoğrafını da taratmak zorunda.
Çin’de yüz tanıma programları sadece polisler tarafından değil, okullarda, trenlerde hatta tuvaletlerde bile kullanılıyor.
İngiltere, Fransa ve Rusya da bu tür yazılımları kullanmaya başladı.
Google CEO’sundan yapay zeka düzenlemesi çağrısı
Teknoloji şirketi Google’ın CEO’su Sundar Pichai geçen pazartesi günü, yapay zeka sektörünü düzenleyen kanunlara ihtiyaç olduğuna işaret etmişti.
Brüksel’de bir düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen seminerde konuşma yapan Pichai, “Yapay zekanın kanunlar çerçevesinde düzenlenmesi gerektiği konusunda aklımda herhangi bir soru işareti yok. Ancak buradaki soru şu; bunu en doğru şekilde nasıl yaparız?” diye sormuştu.
Associated Press haber ajansına göre Pichai, bu konuda hükümetlere büyük rol düştüğünü, ABD ile Avrupa Birliği’nin (AB) bu konuda politika geliştirmeye çalıştığını belirtti ve konuşmasına şöyle devam etti:
"Akılcı düzenlemeler, dengeli bir yaklaşım benimsemeli. Buradaki potansiyel zarar ile sosyal imkanların arasında bir denge tutturulmalı."
Kaynak: The New York Times, AP, TRT Haber