ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Birleşip Arap Emirlikleri ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 80'den fazla ülkenin eş sunucusu olduğu karar tasarısı, düzenlenen acil oturumda oylandı.
15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin 13 üyesi ateşkes taslağının lehine oy kullanırken sadece ABD ateşkesi reddetti.
İngiltere "çekimser" oy kullandı.
Ancak BM Güvenlik Konseyi'nin kalıcı üyesi olması nedeniyle, ABD'nin verdiği hayır oyu taslağın reddedilmesine sebep oldu.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in BM Şartı'nın 99. maddesini işleterek Konseye gönderdiği mektuba atıfta bulunulan karar tasarısında, Gazze Şeridi'ndeki korkunç insani durum ve Filistin halkının çektiği acılara işaret edilerek tüm sivil toplumların korunması gerektiği belirtiliyordu.
Acilen insani ateşkes çağrısı yapılan karar tasarısında, tüm taraflara özellikle sivilleri koruma konusunda uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapılıyordu.
Karar tasarısında, tüm esirlerin acilen ve koşulsuz serbest bırakılması ve insani yardıma erişim sağlanması talep ediliyordu.
ABD'nin BM Daimi Temscilisi Robert Wood, karar tasarısında Hamas'ın kınanmadığını, bazı Konsey üyelerinin bu konuda sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Guterres'ten 99. maddeyi işletmişti
Genel Sekreter Guterres, görev süresi boyunca yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BM Şartı'nın 99. maddesini işletmiş ve 6 Aralık'ta BMGK'ye mektup göndermişti.
Guterres, "Güvenlik Konseyi üyelerini insani felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insani ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil." ifadelerini kullanmıştı.
BMGK'de 7 Ekim'in ardından çok sayıda oturum düzenlenmiş ve birçok karar tasarısının veto edilmesinin ardından Gazze'de çatışmalara "acil ve uzatılmış ara verilmesi" talep edilen 2712 sayılı karar 15 Kasım'da kabul edilmişti.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.
İsrail’in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere 17 bin 487 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildiriliyor.
İsrail ordusu halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarını hedef alarak sivil altyapıyı tahrip ederken, karadan işgal sürecinde 93 askeri öldü.
Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasadışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 272 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullahı'nın sınır hattındaki düşük yoğunluklu çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 93 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.