Çok Bulutlu 6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber, AA 13.10.2020 10:05

AB'den büyük teknoloji şirketleri için daha katı kurallar

Avrupa Birliği, büyük teknoloji şirketlerine karşı “adil rekabeti” sağlamak için daha katı kurallar getirme hazırlığında. Amaç küçük şirketlerin de iş alanlarına dahil olmasını sağlamak ve rekabeti azaltmak.

AB'den büyük teknoloji şirketleri için daha katı kurallar
[Fotoğraf: AA ]

Google, Facebook ve Amazon gibi teknoloji devleri, Avrupa Birliği’nde (AB) yine gündemde. Ancak bu kez konu, teknoloji firmalarının faaliyet gösterdikleri ülkelere dijital vergi ödemelerinin sağlanması değil. AB, teknoloji devlerinin pazar gücünü, daha katı düzenlemelerle sınırlandırmayı planlıyor.

Rakipleriyle veri paylaşımına zorlanacaklar 

İngiliz Financial Times gazetesinin haberine göre, 20 dolayında teknoloji firmasının yer aldığı bir liste hazırlanıyor. 

Her biri teknoloji devi olan Google, Facebook, Amazon ve Apple’nin listede başı çekmesi kaçınılmaz. Firmalar belirlenirken pazar payı ve kullanıcı sayısı gibi kriterler esas alınacak. 

Teknoloji devleri, daha küçük çaptaki rakiplerine kıyasla daha katı kurallara uymak zorunda kalacaklar. Yeni düzenlemelerle teknoloji devleri, rakipleriyle veri paylaşımına zorlanacak. Bunun yanı sıra bilgiyi nasıl topladıkları konusunda da daha açık olmaları gerekecek.

Teknoloji devlerinin pazardaki hakimiyetleri, müşterilerin ve daha küçük çaptaki rakiplerin çıkarlarını tehdit eder duruma geldiğinde, Avrupa operasyonlarının bir kısmını bırakmaya ya da satmaya zorlanmalarının planlandığı da birkaç hafta önce gündeme geldi.

"Amaç mevcut büyük şirketleri bölmek"

Dijital Araştırmalar Derneği Başkanı Gökhan Yücel, AB'nin getireceği katı kuralları TRT Haber'de değerlendirdi. 

 


 

Yücel, cep telefonunda kullanılan uygulamaların AB malı olmasını istediğini belirterek şunları söyledi:

"Bundan hatırlarsanız yaklaşık 2-3 hafta önce Facebook konulu bir haber vardı. 'Facebook'un Avrupa operasyonlarını durdurma şantajı' böyle bir haberle karşılaşmıştık. Facebook'un Avrupa'da 470 milyona yakın kullanıcısı var. Peki Facebook durup dururken niye böyle bir karar alma veya böyle bir şantajı niye yapma Avrupa Birliği (AB) merkezli bir şantajı yapma ihtiyacı duymuştu. Bunu bugünkü aktardığınız haber özelinde düşünmek lazım. ABD ve AB arasında veri kalkanı denen daha doğrusu mahremiyet kalkanı denen bir anlaşma var. Bu anlaşma vardı daha doğrusu.

Bu anlaşma 16 veya 15 Temmuz günü Avrupa Adalet Mahkemesi tarafından iptal edildi. Daha doğrusu yenilenmesinin önü kapandı. Bu anlaşma şunu öngörüyordu; AB'de kullanıcıların yani AB vatandaşı olan dijital kullanıcıların verilerininin Avrupa'dan ABD'ye gönderilmesi. Çünkü bu dijital şirketlerin hemen hemen çoğu malümünuz ABD menşeili şirketler. Arada birkaç küçük Çin şirketi var ama ABD şirketi, Facebook, Google vs... hepsini biliyoruz. 

Böyle bir karar verilince bu kararın hemen sonrasında AB'nin çok uzun süredir çalıştığı özellikle bu dijital tek pazar fikri özelinde çalıştığı bir konu var o da şunu söylüyor, 'AB cep telefonunun içindeki programlar, App'ler AB malı olsun' diyor. Böyle bir çok iç içe geçmiş katmanla karşı karşıyayız. Bir şey daha ekleyeyim. O da şu. Dikkat ederseniz haber ne diyor? Büyük dev olan kartelleşen şirketlerin bölünmesi. Biz bunu nerede gördük. Biz bunu ABD Kongresinin 4 büyük teknoloji şirketi hakkında yaklaşık 1,5-2 senedir yürüttüğü Adalet Komisyonunun alt komisyonu olan Antitröst Komisyonunun komitesinin yürüttüğü canlı yayınlarda Jeff Bezos'u, Mark Zuckerberg'i, Google'ı ağırladığı ve onlara sorular yönelttiği seansları hep beraber seyrettik.

İşte onun final raporu geçen hafta yayınlandı 449 sayfalık rapor. Rapor ne diyor? 'Şirketler eğer kartelleşirse büyük bir hale gelirse onların rekabete kapalı birer piyasayı rekabete kapalı bir yer haline getirmesine göz yumamayız.' Burada Facebook'un Instagram'ı satın alış süreci çok ciddi incelenmişti. Raporda da var zaten. Raporun çözüm önerilerinden bir tanesi burası çok önemli büyük şirketleri bölmek. Böyle bir yapıdan bahsediyoruz.

Çok kısaca şöyle söyleyebiliriz. Mahremiyet kalkanı, AB'nin siber egemenlik ve dijital egemenlik kavramı ve son olarak ortaya çıkarttıkları bu dijital veya siber dayanıklılık kavramı bu üçünü beraber düşünüp AB'nin aldığı kararları bizim duyduğumuz bu kararları bu haberleri böyle değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum."

"Dijital vergi konusunda zaman çok insanlığın aleyhine işliyor"

Dijital vergi konusuna da değinen Yücel, konunun insanlığın aleyhine işlediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"Dijital vergi konusu aslında ulusların kendi açıkçası biraz da uhdesinde olan bir konu. Çünkü herkesin vergi rejimi farklı. Bunu daha evrenselleştirmek daha uluslararasılaştırmak için sadece bu konuda değil dijitalin hemen hemen her konusunda yani yapay zeka etiği konusunda OECD'nin, BM'nin, UNESCO'nun hepsinin çalışması var. AB'nin çalışması var. Niye evrensel bir yapay zeka etik kodu olsun. Yani otonom bir cihaz bir arabanın kuralları ne, bütün dünyada aynı olsun.

Dijital vergi için de aynı şey geçerli ama bu konularda bu uzlaşı alanlarında, bu müzakere bazlı görüşmelerde zaman çok insanlığın aleyhine işliyor diyebilirim. Bu konunun 10-15 senelik tarihçesi açısından eski bir kavramı vardır. İnternet yönetimi kavramı. Hala interneti kim yönetecek, nasıl yönetilir, yönetilmeli mi, bir merkezi olmalı mı bu konuda büyük bir boşluk söz konusu. AB'nin tabi biraz daha bu işlere ilgi duyması son 2 senedir AB bu dijital meselelerde çok öne çıkmaya başladı. Özellikle bu siber güvenlik meselesi, ENISA diye bir kurumları vardı onu merkezileştirmesi vs ama vergi usulü vergi toplama meselesi dijital vergi acaba kullanıcı ne kadar etkilenecek. Platformlar ne kadar etkilenecek. Çok önemli. Takip ediyoruz bu haberleri.

Bunlar birer süreç tabi bunların hepsi olurken 5651 numaralı kanun yaklaşık 2-3 ay oldu herhalde Meclis'ten geçeli ondaki değişiklikler 1 Ekim'den itibaren de yürürlüğe girmeye başladı. 5651 sayılı kanunun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Siber güvenlik, siber alan, dijital dünya artık çok dikkatli ele alınması gereken, özellikle devletler açısından hem bir rekabet hem bir teknopolitik, teknojeopolitik olması bakımından çok önemli bir mecra."

Sıradaki Haber
Katar 2027 itibarıyla yıllık 126 milyon ton LNG üretmeyi planlıyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz