AB'den Türkiye ile pozitif gündemin sürdürülmesi mesajı

AB ülkelerinin Avrupa işlerinden sorumlu bakanlarının oluşturduğu Genel İşler Konseyi, 2023 için son kez Brüksel'de toplandı.

Genişleme konusunun görüşüldüğü toplantıda, Türkiye, Karadağ, Bosna Hersek, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk ve Kosova'dan oluşan Batı Balkan ülkelerinin yanı sıra ilk kez Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'la ilgili değerlendirmeler yapıldı.

Toplantının bitiminde basına açıklamalarda bulunan AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi, Türkiye'nin üyelik sürecinin yeniden canlanması için hukukun üstünlüğü alanında ilerlemenin gerekliliğini öne sürerek, ilişkilerde yeni bir başlangıcın temellerini atması gereken pozitif gündemin de izlenmesi gerektiğini belirtti.

"Türkiye kilit ortak olmayı sürdürüyor"

Ardından AB Konseyi tarafından paylaşılan toplantı sonuç bildirisinde, "Türkiye aday ülke ve birçok ortak çıkar alanında kilit ortak olmayı sürdürüyor" denildi.

Türkiye başlığı altında "açık ve samimi bir diyaloğun sürdürülmesi, ortak sorunların ele alınması, göç, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi temel ortak alanlarda işbirliği yapılması konusundaki kararlılığın" sürdüğü ifade edildi.

Bildiride, Konseyin, bu konuların birçoğuna ilişkin olarak AB ile Türkiye arasında Yüksek Düzeyli Diyalogların devam ettiğini dikkate aldığı kaydedildi.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan gelişmelerin ve Doğu Akdeniz'de gerilimin azaltılmasının, memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

Bildiride, Kıbrıs meselesiyle ilgili, müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısı yapılırken, AB'nin rol oynamaya hazır olduğu vurgulandı.

Demokrasi, temel haklar ve yargı gibi konularda eleştirilerin tekrarlandığı bildiride, ekonomik kriterler konusunda da daha istikrar odaklı makroekonomik politikalara geri dönmeye yönelik adımları uygulamaya devam etme çağrısı yapıldı.

Türkiye'nin, Ukrayna'nın tahıl ihracatının kolaylaştırılmasında oynadığı yapıcı role değinilen bildiride, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırım politikasıyla tümüyle uyum içinde olunması gerektiği dile getirildi.