California'nın Demokrat senatörü Dianne Feinstein, 6 Mayıs'ta Binyamin Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz'a gönderdiği mektubu kamuoyuna açıkladı.
ABD-İsrail ilişkilerinin köklerinin derin olduğunu söyleyen Feinstein, bölgede ancak iki devletli bir çözümün kalıcı bir çözüm olacağı vurgusunu yaptı.
Feinstein, mektubunda, "İsrail'in Batı Şeria'daki yerleri tek taraflı olarak ilhak etmesinin, uzun vadede İsrail'in ulusal güvenliğine ve diplomatik ilişkilerine zarar vereceğinden korkuyorum" dedi.
"Tek taraflı ilhak adımlarından uzak durmanız çağrısında bulunuyorum" sözünü kullanan Feinstein, aksi yöndeki adımların İsrail ile Filistin arasındaki muhtemel bir barışı imkansız hale getireceği uyarısı yaptı.
Pompeo'nun İsrail ziyareti
Geçen hafta içinde İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin ilhakına ilişkin, "Daha yapılacak işler var ve bu konuda ilerleme kaydetmeliyiz" demekle yetinmişti.
Pompeo, Israel Hayom adlı gazeteye verdiği mülakatta ise, "İsrail'in ilhak konusunda çok aceleci davranmaması gerektiğini" belirtmişti.
Batı Şeria'da haritalandırma sürecine başlamıştı
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyor.
ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin "ilhakı" için Batı Şeria'da haritalandırma sürecine başlamıştı.
Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı lideri Gantz'ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı 1 Temmuz'dan itibaren Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'nin "ilhakını" kabine veya Meclisin onayına sunabilecek.