İsrail'den Kanal12'nin üst düzey bir siyasi kaynağa dayandırdığı haberinde, yakın zamanda Washington'ı ziyaret etmesi planlanan Smotrich'in, "Filistin beldesini İsrail'in yeryüzünden silmesi gerektiğini söylemesi" üzerine, ABD'li yetkililer tarafından "persona non-grata" (istenmeyen adam) olarak görüldüğü paylaşıldı.
ABD yönetiminin daha önceden de Smotrich'ten "memnun olmadığını" aktaran siyasi kaynağın, "Smotrich, bu açıklamasından önce de istenmeyen adamdı, şimdi ağzından çıkan rezalet üzerine hormonlu bir istenmeyen adam. Bu ifadeleri kullandıktan sonra, Kudüs'te telefonlar susmadı, hiçbir Amerikalı yetkili onunla görüşmek istemiyor" dediği aktarıldı.
Amerikan Büyükelçisinin "Smotrich'i uçaktan atmak istediğini" söylediği iddiası
İsrail Maliye Bakanı'nın Washington'da 12-14 Mart'ta düzenlenecek bir ekonomi konferansına katılmasının planlandığına işaret edilen haberde, ABD'nin İsrail Büyükelçisi Tom Nides'ın, Smotrich ile ilgili, "Ona çok kızgınım, tam bir aptal. Washington'a bir uçak bileti var, elimden gelseydi onu uçaktan atardım" sözlerini sarf ettiği ileri sürüldü.
ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'nin önce Nides'a atfedilen ifadelere karşı yorum yapmaktan kaçındığı ancak sonra bu sözleri yalanladığı paylaşıldı.
Haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın, günlük basın brifinginde Smotrich'in sözlerini "iğrenç ve sorumsuzca" olarak nitelendirmesinin Washington'ın tavrını ortaya koyduğu, "kamuoyunun önünde böyle açıklama yapıldıysa kapalı kapılar arkasında tutumun daha sert olduğu" yorumu yapıldı.
ABD'deki Yahudi diasporası Smotrich'e tepkili
Ayrıca, ABD'den aralarında kapsamlı Yahudi örgütlerinin eski liderlerinin de yer aldığı 120 liderin Smotrich'e kendi aralarında bir platform verilmemesi çağrısı yaptığı bildirildi.
Aralarında İsrail yanlısı Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC), New York merkezli İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) eski başkanlarının da bulunduğu Yahudi liderlerinin imzaladığı ortak açıklamada, Smotrich'in ifadelerinin ardından kendisini ABD'de ağırlamanın "İsrail'e fayda değil zarar getireceğini" düşündükleri belirtildi.
Açıklamada, "Smotrich, Araplara karşı ırkçılık, hastalıklı bir homofobi, ağız dolusu Yahudi üstünlükçülük içeren ABD Yahudilerini iğrendiren görüşlerini uzunca bir süredir beyan etmişti. Bu listeye, şimdi etnik kimliklerine göre masumlara yönelik şiddeti desteklemesi eklendi." ifadeleri yer aldı.
Batı Şeria'da tansiyon yüksek
İsrail güçlerinin 22 Şubat'ta işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'a birkaç noktadan düzenlediği baskın, bölgede gerilimi yeniden tırmandırmıştı. İsrail ordusunun baskınında, 11 Filistinli hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Huvvara beldesinde ise 26 Şubat'ta iki Yahudi yerleşimci silahlı saldırıda öldürülmüştü.
Aynı günün akşamında yüzlerce Yahudi yerleşimci, İsrail ordusunun gözetiminde Huvvara beldesine gelerek Filistinlilere karşı "toplu intikam" saldırıları düzenlemişti.
Yerleşimciler, beldede gece boyu onlarca evi ve arabayı kundaklamış, Filistinlilere saldırmış, evlerini taşlamıştı. Yahudi yerleşimcilerin saldırısı sonucu bir Filistinli hayatını kaybetmiş, olaylarda birçok kişi yaralanmıştı.
İsrail ordusunun Yahudi yerleşimcilerin bu saldırılarını engellemediği, buna karşın Filistinlilere güç kullandığı aktarılmıştı.
Saldırılar uluslararası kamuoyunun yanı sıra İsrail içinde bazı kesimlerden de büyük tepki çekerken, bir grup İsrailli hukukçu, saldırılara destek veren Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile bazı aşırı sağcı milletvekilleri hakkında "savaş suçunu teşvik" ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Dini Siyonizm Partisi lideri Smotrich, bir panelde yaptığı konuşmada, Yahudi yerleşimcilerin 26 Şubat’ta Nablus’un güneyindeki Huvvara beldesinde Filistinlilere karşı giriştiği toplu saldırılara ilişkin "Huvvara beldesinin yeryüzünden silinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence İsrail Devleti bunu yapmalı. Bu, Tanrı esirgesin, vatandaşın eliyle yapılmamalı" ifadesini kullanmıştı.
İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun 2022 sonunda işbaşına gelen koalisyon hükümetinde Filistinlilere yönelik ırkçı, ayrımcı eylem ve söylemleriyle tanınan Yahudi yerleşimcilerin destekçisi aşırı sağ isimler kritik görevlere getirilmişti.
İsrail askerlerinin ya da yerleşimcilerin ateş açması sonucu yılbaşından bugüne aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı 68 Filistinli öldürüldü.