ABD Başkanı Donald Trump, Kongrede hakkında yürütülen azil soruşturmasında ifade vermeyi “ciddi şekilde değerlendireceğini” açıkladı.
Bu kritik açıklamayı da yine sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından yaptı.
....that I testify about the phony Impeachment Witch Hunt. She also said I could do it in writing. Even though I did nothing wrong, and don’t like giving credibility to this No Due Process Hoax, I like the idea & will, in order to get Congress focused again, strongly consider it!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) November 18, 2019
Peki tüm bunlar ABD’lilerin umurunda mı? Ya da Amerikalılar bu süreci yakından takip ediyor mu?
Washington merkezli bağımsız haber radyosu ağı NPR, televizyon kanalı PBS ve kamuoyu araştırmaları yapan Marist Poll, birkaç gün önce binden fazla ABD’li yetişkinle telefonda anket yaptı.
Bu ankete göre Amerikalılar, Başkan Trump’ın görevden alınma süreciyle ilgili kararını çoktan vermiş.
Ankete katılan Amerikalıların yüzde 65’i, Trump’ın görevden alınması ya da alınmamasıyla ilgili fikrini değiştirebilecek bir durum olacağını düşünmüyor. Yüzde 30 kararının değişebileceği görüşünde, yüzde 6 ise kararsız.
Haliyle bu ABD’liler, açıklamaları, son oturumlarda söylenenleri de pek önemsemiyor gibi görünüyor.
Ancak ABD’lilerin neredeyse yüzde 60’ı “çok yakından” ya da “biraz yakından” süreci takip ettiğini söyledi.
Amerikalılar, Trump’ın görevden alınması gerekip gerekmediği konusunda da neredeyse eşit olarak bölünmüş durumda.
Azil süreci nasıl başladı?
Donald Trump'ın, temmuz ayında yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’den, başkanlık seçimlerindeki Demokrat rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması durumunda ABD'nin ülkesine yardım edeceğini söylediği iddia edildi. ABD Kongresindeki Demokratlar da bu iddia üzerine azil soruşturması başlattı. Trump ise Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin ”tamamen usullere uygun olduğunu” savundu. Ancak ABD Başkanı, telefon görüşmesinden önce Ukrayna'ya 400 milyon dolarlık asker ve mali yardımın askıya alındığını duyurdu.
Beyaz Saray, görüşmenin dökümünü yayımlamış ve yardımlarla görüşme arasında ilişki olmadığını öne sürdü.
Daha önce azledilen başkan oldu mu?
ABD tarihinde görevinden uzaklaştırarak yargılanması gündeme gelen ilk devlet başkanı, 1865-1869 tarihlerinde bu görevi yürüten Andrew Johnson oldu.
Demokrat Partili Johnson, Amerika iç savaşının ardından Cumhuriyetçi Savaş Bakanı Edwin McMasters Stanton'ı görevden aldı. Temsilciler Meclisi ise Johnson'ın bu davranışını "federal yasaların ihlali" olarak niteledi ve olayı Senatoya taşıdı.
Johnson'ın görevinden uzaklaştırılması için o dönem 36 senatörün devlet başkanının suçlu olduğuna dair oy vermesi gerekiyordu, ancak bu sayı 35'te kaldı ve Johnson görevine devam etti.
Ve süreci yaşayan ikinci başkan: Clinton
1998'de Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky ile ilişkisi ortaya çıkan ABD Başkanı Bill Clinton, başkanlık yeminine rağmen yalan söylediği ve adaleti engellediği suçlamasıyla azil sürecine maruz kaldı.
O dönem Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, Clinton için azil sürecini başlattı. Ancak Senatoda azil için gereken 3’te 2 çoğunluk sağlanamadığı için Clinton görevine devam etti.
Azil sürecinde gelen istifa
Ülke tarihindeki bir başka azil olayı ise, 1970'lerde gündeme gelmişti. Watergate skandalının ortaya çıkmasıyla dönemin Cumhuriyetçi Başkanı Richard Nixon hakkında "Demokratları sabote ettiği, yargıyı yanılttığı, delil kararttığı" iddialarıyla yargı süreci başladı.
Nixon, azledilmesi ihtimali artınca yargı süreci devam ederken istifa etti.
Kaynak: NPR, PBS, Marist Poll, AA
Grafik: Bedra Nur Aygün