ABD, 11 Eylül terör saldırılarının ardından işgal ettiği Afganistan’dan tamamen çekilmeye hazırlanıyor. Washington yönetiminde 4 başkan gören 20 yıllık bu uzun ve her açıdan maliyetli savaşın, ABD askerlerinin 11 Eylül 2021 öncesi ülkeden çekilmesiyle sona ermesi bekleniyor.
Beri taraftan Amerikan İstihbaratının 2021 Tehdit Raporu’nda, Afganistan’da barış beklentilerinin düşük olduğu, Taliban örgütünün kazanımlarını sürdüreceği gibi karamsar bir tablo çizildi.
Peki, binlerce insanın ölümüne neden olan bu savaş neden başladı, 20 yıldır neler oldu, kısaca hatırlayalım.
Taliban'ın doğuşu
Afganistan’da Sovyet işgalinin sona erdiği 1989 yılından sonra başlayan iç mücadele 2001’e kadar devam etti.
Sovyetler Birliği’nin 10 yıl süren işgalin ardından 1989’da ülkedeki askerlerini çekmesiyle Afganistan'da mücahit gruplar arasında 1992'de başlayan bir iç savaş yaşandı.
Taliban bu kargaşa ortamında, Afganistan’da "Hanefi fıkhına dayalı İslami bir sistem" kurma hedefiyle ortaya çıktı.
Molla Ömer, "talebeler" anlamına gelen Taliban’ı 1994’ün eylül ayında, ülkenin güneyindeki Kandahar vilayetinde 50 medrese öğrencisiyle birlikte kurdu. Sayı yıllar içinde katlanarak arttı. Bunu, örgütün ülkedeki işgalleri ve kontrol ettiği toprak kazanımlarının artışı izledi.
Taliban, 1980’lerde Afganistan’da Sovyetlere karşı savaşan yabancı savaşçılardan bir bölümünü "El Kaide" adını verdiği uluslararası terör ağı içinde örgütleyen Suudi Usame bin Ladin’e koruma sağladı.
Bu iş birliği üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Taliban’a yaptırım kararı aldı.
2001'deki terör saldırıları ABD'yi harekete geçirdi
1988’de Pakistan’da kurulan El Kaide, 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kuleleri ve Savunma Bakanlığına (Pentagon) terör saldırıları düzenledi. 3 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği saldırılar üzerine ABD, 7 Ekim 2001’de Afganistan’a girerek "Sürekli Özgürlük Operasyonu" adını verdiği işgal harekatını başlattı. Taliban’dan saldırıları üstlenen Usame bin Ladin’in iadesi istense de bu gerçekleşmedi.
İşgalden sonra ülkedeki yönetimini kaybeden Taliban ise yeniden örgütlendi. Halen Afganistan'ın büyük çoğunluğunda faaliyetlerini sürdürüyor.
Savaş ilanı veren ABD Başkanı George W. Bush’un yerine gelen Barack Obama, askerlerinin bir kısmını Afganistan’dan çekti.
El Kaide lideri Usame bin Ladin de Obama döneminde, 2011'in mayıs ayında Pakistan'ın başkenti İslamabad yakınlarındaki Abbottabad'da saklandığı yerde ABD’nin düzenlediği operasyonla öldürüldü.
Sonuçsuz kalan sayısız görüşme yapıldı
ABD’nin ilk kez Başkan Barack Obama yönetiminde, savaş açtığı Afganistan’da barış adına Taliban ve Afgan hükümetleri arasında görüşmeler yürütülmesi için girişimleri oldu. 2011, 2012 ve 2013’teki çabalar sonuçsuz kaldı.
2016’da Pakistan’ın eş güdümünde ABD ve Çin’in katılımıyla Taliban ile Afgan hükümeti arasında yapılan barış görüşmelerinden de sonuç alınamadı.
O sırada, 2014’te ABD’nin Afganistan’daki savaş misyonu sona erdi. 13 bin 500 yabancı asker ise Afgan birliklerine eğitim, danışmanlık ve yardım için ülkede kaldı.
Afganistan işgalinin yanlış olduğunu ve askerlerin çekilmesi gerektiğini düşünen Donald Trump’ın 2017’de ABD Başkanı seçilmesinin ardından müzakereler yeniden gündeme geldi.
Afganistan’da ikinci kez göreve seçilen Cumhurbaşkanı Eşref Gani, 2018 başında Taliban ile ön koşulsuz müzakereye hazır olduklarını açıkladı. Gani ayrıca Taliban’ı meşru bir siyasi parti olarak tanımayı ve hapisteki örgüt üyelerini salıvermeyi vadediyordu.
Taliban barış için muhatabının Afgan hükümeti değil ABD olduğunu söyleyerek Gani’nin teklifine olumsuz yanıt verdi.
25 Şubat 2019’da ABD ile Taliban temsilcileri barış görüşmeleri için Katar’ın başkenti Doha’da ilk kez bir araya geldi.
12 Ağustos 2019’da ABD ve Taliban arasındaki 8’inci tur görüşmelerin tamamlamasının ardından tarafların anlaşmaya yaklaştığı duyuruldu.
Eski ABD Başkanı Trump’ın Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Eylül 2019’da taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, anlaşmanın Başkan Trump’ın onayını beklediğini açıkladı. Ancak aynı günlerde Kabil’deki terör saldırısında bir ABD askerinin ölmesi üzerine Trump anlaşmayı erteledi.
29 Şubat 2020’deki anlaşma çekilme sürecini de belirledi
ABD ile Taliban arasındaki görüşmeler 2019’un aralık ayında yeniden başladı. Görüşmeler "şiddetin azaltılması" adı verilen bir fiili ateşkes kararıyla sonuçlandı.
2018’in ekim ayında başlayan ve böyle bir seyir izleyen görüşmelerin akabinde, 22 Şubat 2020’de başlayan 7 günlük sürenin sonunda 29 Şubat 2020’de Katar’ın başkenti Doha’da Taliban ve ABD arasında "Afganistan’a Barış Getirme Amacındaki Anlaşma" başlıklı güvenlik anlaşması imzalandı. Törene, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve o dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da katıldı.
Anlaşma;
- Afganistan topraklarının ABD ve müttefiklerinin güvenliği aleyhinde kullanılmasına izin verilmemesi,
- Afganistan’daki tüm yabancı askerlerin çekilmesi için aşamalı bir takvim öngörülmesi,
- 10 Mart 2020’de Afganlar arası müzakerelerin başlaması,
- Bu müzakereler sonucu kalıcı ve kapsamlı bir ateşkese ulaşılması gibi maddeler içeriyordu.
Mart ayında ülkedeki 12 bin ABD askerinin ülkeden kademeli çekilme süreci başladı.
ABD Taliban'dan "garanti" aldı
Taliban bu anlaşmayla ABD'ye, Afganistan'ın El Kaide gibi terör örgütleri ve gruplar için korunaklı bir bölgeye dönüşmeyeceği "garantisi"ni verdi.
Kabil yönetimi ise ABD ile Taliban arasındaki müzakerelere katılmadı. Afgan hükümeti aylar sonra 12 Eylül'de Doha'da Taliban'la "tarihi" diye nitelendirilebilecek görüşmelere başladı. O dönem ABD Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo da oradaydı.
Çekilme 1 Mayıs’ta başlıyor, son tarih 11 Eylül 2021
Taliban barış anlaşmasının şartlarını yerine getirirse ABD'nin tüm askerleri ve NATO'daki müttefikleri de 14 ay içinde ülkeden çekilecekti. ABD'nin Taliban'a tüm yabancı güçlerin çekileceği sözü için verdiği süre Mayıs 2021'de doluyordu.
Önceki ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Afganistan'da kalan 2 bin 500 Amerikan askerinin çekilmesi için 1 Mayıs'ı son tarih olarak belirledi.
Tıpkı Trump gibi mevcut ABD Başkanı Biden da Afganistan'daki savaşı bitirmek istediğini her fırsatta dile getirdi.
20 yıllık bir savaşı sonlandırmanın konuşulduğu kadar kolay olmadığı bilinse de Biden’ın açıkladığı son takvim buna yaklaşıldığını gösteriyor.
ABD Başkanı Biden "Afganistan’dan tamamen çekiliyoruz" açıklamasını 14 Nisan 2021'de, 7 Ekim 2001’de ABD'nin eski Başkanı George W. Bush'un Afganistan'da savaşı başlatan operasyonu ilan ettiği Beyaz Saray’daki odada yaptı.
"Amerikan askerlerinin eve dönme zamanı"
Ülkeden çıkarken acele etmeyeceklerini vurgulayan Joe Biden, bir ülkede binlerce asker tutmayı "saçma" bulduklarını ve bu uzun savaşı bitirme zamanı geldiğini söyledi.
"20 yıl önce olan korkunç bir saldırı (11 Eylül saldırıları) nedeniyle Afganistan'a girdik. Bu durum, 2021'de hala orada olmamızı açıklayamaz. Taliban ile tekrar savaşa girmektense duruşumuzu etkileyecek, bugüne ve gelecek yıllara ulaşan zorlukların çözümüne odaklanmalıyız."
Buna göre, 1 Mayıs'ta son ABD askerleri çekilmeye başlayacak. Terör saldırılarının 20. yıl dönümü olan 11 Eylül 2021’e kadar tüm askerler ülkeden çekilmiş olacak.
Biden açıklamasında, Afganistan ile Taliban arasındaki barış görüşmelerini desteklemeye devam ettiklerini de anlattı ve Türkiye dahil bölge ülkelerinden destek isteyeceklerini dile getirdi.
"Biz Afgan kadın ve kız çocuklarının haklarını savunmaya devam ederken, önemli insani ve kalkınma desteği de sağlayacağız. Ayrıca bölgedeki diğer ülkelerden, özellikle de Pakistan, Rusya, Çin, Hindistan ve Türkiye’den Afganistan’ı desteklemek için daha çok şey yapmalarını isteyeceğiz."
NATO karardan memnun, Afgan yönetimi de gidişata saygı duyduğunu açıkladı.
Türkiye vurgusu ve Ankara'nın duruşu: Kardeş Afganistan'a güçlü destek sürecek
NATO'nun Afganistan'daki Kararlı Destek Misyonu Çerçeve Ülkelerinin dışişleri bakanları, aynı gün Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO karargahında bir araya geldi. Türkiye'yi toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.
#NATO Konseyi Toplantısına katıldık.
— Mevlüt Çavuşoğlu (@MevlutCavusoglu) April 14, 2021
-#Afganistan için uzun vadeli strateji gerekiyor.
-24 Nisan'da İstanbul'da #Katar ve #BM ile Afgan barış süreci konusunda üst düzey bir konferans düzenleyeceğiz.
-Türkiye’nin kardeş Afganistan’a güçlü desteği devam edecek.
Konuyla ilgili sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından bir açıklama yapan ve NATO Konseyi Toplantısı'na katıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Afganistan için uzun vadeli strateji gerekiyor. 24 Nisan'da İstanbul'da Katar ve BM ile Afgan barış süreci konusunda üst düzey bir konferans düzenleyeceğiz. Türkiye'nin kardeş Afganistan'a güçlü desteği devam edecek."
ABD dışında 7 binden fazla yabancı unsur var, İtalya da çekiliyor
Aynı toplantıda bulunan İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio da Afganistan’dan çekileceklerini açıkladı. İtalyan ANSA ajansının haberine göre İtalya'nın, NATO’nun Kararlı Destek Misyonu kapsamında bir kısmı başkent Kabil’de, büyük çoğunluğu ise ülkenin batısındaki Herat’ta olmak üzere 800 askeri görev yapıyor. İtalyan askerleri, özellikle ülkenin batısında yerel güvenlik güçleri için eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetleri yürütüyor.
Ülkede NATO liderliğindeki koalisyon güçlerinde ayrıca çoğunluğu NATO askeri olmak üzere 7 bin civarında yabancı güç var.
ABD İstihbaratının dikkat çekici raporu
Bu açıklamalarla hemen hemen aynı vakitlere denk gelen, ABD istihbarat kurumlarının ortak çalışması ile hazırlanan ve Amerikan Kongresine sunulan "2021 ABD İstihbaratı Tehdit Değerlendirmesi Raporu" ise Afganistan ile ilgili hiç de iç açıcı olmayan bir tablo ortaya koydu.
Terörizmin halen önemli bir tehdit olmaya devam edeceği vurgulanan raporda, Afganistan konusundaki şu ifadeler dikkat çekici:
"Gelecek yıl boyunca barış anlaşması beklentilerinin düşük olacağını değerlendiriyoruz. Taliban, savaş alanında kazanımlarına devam edecek ve koalisyonun desteğini çekmesi durumunda Afgan hükümeti, Taliban’ı kendinden uzak tutmakla uğraşacak. Taliban askeri zafer kazanacağı konusunda kendisine güveniyor."
Raporda, Afgan hükümetinin halen büyük şehirleri elinde bulundurduğu hatırlatılarak, savunma görevleri ve toprak tutma kabiliyetlerinin ise düşük olduğuna işaret edildi.
Taliban’ın tavrı tedirgin ediyor
Taliban da yabancı askerler ülkeden çekilmeden Afganistan konulu hiçbir toplantıya katılmayacaklarını savunarak ülkeyi belirsiz bir sürecin beklediği fikrini pekiştirdi.
Anlaşmalara rağmen susmayan silahlar da Afgan halkının endişesi de bunun göstergesi.
Taliban her ne kadar yabancı güçlere saldırmamayı taahhüt etse de Afgan güvenlik güçlerine karşı eylemler anlaşma dışında kaldı. Taliban ve Afgan yönetimi karşılıklı olarak binlerce kişiyi serbest bıraktı. Afgan tarafları nihai anlaşmanın müzakeresi için ocakta usul ve yöntemde anlaştı ancak 22 Şubat’ta başlayan müzakerelerde içerik kısmına geçilemedi.
Kabil yönetimi, Taliban’dan öncelikle kapsamlı ateşkes uygulamasını istiyor ve ABD'nin de dillendirdiği geçiş hükümeti talebini reddediyor.
Taliban ise terör örgütleri listelerinden çıkabilmek için ABD’nin taahhüdünü yerine getirmesini istiyor.
ABD son olarak 8 Mart’ta, 90 gün zarfında şiddetin azaltılması ve taraflar arasında geçiş hükümeti kurulmasını önerdi. Afgan tarafları ile ABD’nin teklifiyle görüşmelerin nisanda Türkiye’de devam etmesi kararlaştırıldı.
Rusya, Çin, ABD ve Pakistan da Afganistan krizinin çözümü ve barışın sağlanması için Taliban’a saldırılarını durdurma çağrısı yaptı.
Rusya’nın ev sahipliğinde başkent Moskova’da bu ülke temsilcilerinin katıldığı Afganistan meselesi çözümüne dair genişletilmiş üçlü toplantıdan ayrıca Afganistan hükümeti ve Ulusal Uzlaşma Yüksek Konseyi’nden Taliban ile diplomatik çözüm konusunda açıkça görüşme başlatmasının istendiği bir ortak açıklama çıktı.
Uzun, yıkıcı ve maliyetli bir savaş
ABD İstihbaratının da altını çizdiği üzere Washington’ın bu neredeyse 2 trilyon dolarlık savaşından geriye büyük bir enkaz kalıyor.
ABD güçleri, Afgan yönetimi ve Taliban unsurları derken 20 yıllık süre zarfında Afganistan’a rekor sayıda bomba atıldı.
Tam sayılar hiçbir zaman bilinmese de Birleşmiş Milletlere (BM) göre sadece 2020’de 3 binin üzerinde sivil hayatını kaybederken yaklaşık 6 bin sivil de yaralandı.
Afganistan'daki çatışmalarda 2 bin 500'e yakın Amerikan askeri de yaşamını yitirdi.
ABD'nin Rhode Island eyaletindeki Brown Üniversitesi Watson Uluslararası Çalışmalar Enstitüsünün "Costs of War" (Savaşın Maliyetleri) raporuna göre, savaşın başladığı 2001’den bu yana ölen kişi sayısı 150 bin civarında. Ölümlerin 40 binden fazlası sivil.