Amerika Birleşik Devletleri Almanya'dan Kanada'ya, Rusya'dan Türkiye'ye, Çin'den İran'a birçok ülke ile sorun yaşıyor. İstedikleri olmadığında kimi zaman yaptırımla, kimi zaman silahlı müdahaleyle tehdit ediyor. Ülkelerin yasalarını hiçe sayarak; yargı sistemlerine veya siyasi yönetimine karışmaya çalışıyor. Bir yandan da kendi ülkesinde "demokrasi" kelimesini içeriğini boşaltarak destanlaştırıyor. Tüm bu ülkelerin ortak noktası ise sahip oldukları enerji rezervleri, geçiş yolları üzerindeki konumları ya da sadece rakip olmaları...
TRT Haber, ABD'nin dünya ile ilişkilerini masaya yatırdı.
Talep, tehdit, yaptırım ve silahlı müdahale
ABD kendi isteklerini yaptırmaya çalıştığı ülkelere 4 aşamalı bir plan yürütüyor. İstedikleri yerine getirilmediğinde Talep, tehdit, ardından yaptırım ve hiçbiri işe yaramazsa silahlı müdahale yöntemini kullanıyor.
10'larca ülkeyle sorun yaşıyor
Amerika, Rusya'dan İran'a, Küba'dan Türkiye'ye onlarca ülkeyle sorun yaşarken, parasal olarak kendine muhtaç olan ülkelerle iyi ilişkiler yürütüyor.
İlişkilerin perde arkasında ise ABD'nin enerji kaynakları ve geçiş yolları üzerindeki hakimiyet hırsı olduğu tartışılıyor.
Trump'ın ticaret savaşı
Trump'ın ticaret sistemini karıştıran tehdit ve icraatlarından sonra ABD, iyi ilişkiler yürüttüğü Kanada'yı, ardından Almanya ve diğer Avrupa ülkeleriyle de arasını bozdu.
ABD'nin başlattığı gümrük vergisi uygulaması, söz düellosuna dönüştü. Beyaz Saray'ın çelik ve alüminyumdan ithalatından alacağı vergileri artırmasına aynı şekilde cevap verildi. Çelik savaşının tarafları karşılıklı gümrük vergilerini yükseltti. Dünya ekonomisi büyük darbe aldı.
ABD'nin terör örgütü PKK ve FETÖ'ye açık desteği
ABD terör örgütleri FETÖ ve PKK/YPG'yi uzun süredir destekliyor. Türkiye açıkça tavrını koyduğunda, terör destekçileriyle ilgili yargı sürecini başlattığında ilk tepki hep Washington'dan geldi. Terörle mücadele ettiğini iddia eden Washington'ın, mesele Türkiye olunca tepkisi teröristlerden yana oldu. Türkiye ise bu süreçte boyun eğmeyen, dik duran ve ne istediğini bilen taraftı.
Rahip Brunson'un tutuklanması
FETÖ ve PKK adına hareket ettiği suçlamasıyla Rahip Andrew Craig Brunson'ın tutuklanması, iki ülke arasında tansiyonu iyice yükseltti. Washington'dan peş peşe küstah açıklamalar ve tehditler geldi.
Her seferinde mahkemelerinin siyasi söylemden uzak ve bağımsız olduğunu iddia eden ABD, Türk yargısına açıkça müdahale etmeye çalıştı. ABD'nin Türk yargısına müdahale etmeye çalışmasına Ankara'nın cevabı da sert oldu. Türkiye'nin hukuk devleti olduğu ve yargıya kimsenin müdahale edemeyeceği açıkça vurgulandı.
ABD-İran gerilimi
Dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olan İran, Amerika'nın yıllardır kavga ettiği ülkelerden bir tanesi. Eski Başkan Obama döneminde imzalanan nükleer anlaşması, ilişkilerin iyileşmesi için umut olmuştu.
Ancak Trump'ın anlaşmadan çekildiğini ve yaptırımlar getireceğini açıkladı. Beyaz Saray, Tahran yönetiminden memnun olmadığını uzun süredir dile getirip yönetimin değişmesini istiyordu.
İsrail ile birlikte attığı son adımlar savaş davullarının çalmaya başladığı yorumlarına neden oldu.
Filistin meselesi
İsrail, Washington'ın desteğiyle Filistin topraklarını haksızca işgal etti. Yıllardır devam eden süreçte binlerce kişi öldü, on binlercesi hapsedildi.
Ortadoğu'da attığı adımlarla kaosun ve terörün destekcisi konumuna gelen ABD, ortadoğuyu savaş alanına çevirdi.
Afganistan ve Irak'ı işgal etti
Amerika önce yeraltı zenginlikleriyle bilinen Afganistan'ı, sonra dünyanın en büyük 2. petrol rezervine sahip Irak'ı işgal etti. Terörle mücadele adı altında milyonlarca insanı yerinden, yurdundan hatta hayatından etti.
Ortadoğu'da zaman zaman Beyaz Saray'a karşı sesini yükseltmek isteyen Arap ülkeleri oldu. Fakat ABD'nin ablukaya kadar varan uygulamalarına dayanamayıp pes etmek zorunda kaldılar. ABD'nin talepleri yerine getirildiğinde ilişkiler normalleşti.
Kaosu kendi kıtasına da taşıdı
Amerika kıtasındaki bazı ülkeler uzun süredir Beyaz Saray'ın yaptırımlarıyla karşı karşıya. Dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Venezuela da ABD'nin tehdit ve yaptırımlarından payını aldı.
Eski Başkan Hugo Chavez başlayan kavga, şimdiki başkan Nicolas Maduro döneminde de devam etti. ABD uzun süredir Venezuela'ya ekonomik ambargo uyguluyor.
Küba da Amerika'nın sorun yaşadığı ülkelerden. 40 yıldır Beyaz Saray'ın ambargolarına karşı ayakta durmaya çalışyor.
Meksika ile göçmen sorunu
Başkan Trump, göreve gelmeden önce Meksika'yı ve göçmenleri hedef almış, ABD-Meksika sınırına duvar yaptıracağını, parasını da Meksikalılara ödeteceğini söylediğinde büyük tepki çekmişti.
ABD-Rusya ilişkileri
ABD ile Rusya arasındaki soğuk savaşın uzun süre önce bittiği açıklandı ama iki ülke arasında rekabet hiçbir zaman bitmedi. Rekabet beraberinde restleşmeleri de getirdi.
Trump, Başkan Putin ile ilişkiler kuracağını söylese de Pentagon ile ayrılığa düştü. Mücadelenin devam ettiği sinyalleri verildi.
ABD ekonomisinin en büyük tehdidi: Çin
Trump, rakibi Çin'e yönelik gümrük vergilerini de artırdı. Ekonomik mücadele, karşılıklı vergi artışıyla hala devam ediyor. Çin yükselen ekonomisi ile ABD'ye rakip devletler arasında yer alıyor.
Son dönemde tüm dünyada ilişkiler gerilim ekseni üzerine oturdu. Washington birçok ülkeye taleplerde bulundu, karşılık bulamayınca tehdit etti ve sonra yaptırım yoluna gitti. Gerilimin daha ne kadar süreceği henüz bilinmiyor.
Kaynak: TRT Haber
10.3ºC
Ankara
