ABD Başkanı Joe Biden bir yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'de sivillerin korunması için daha fazla önlem alınmasını isterken, bir yandan da İsrail'e 14 milyar dolarlık askeri yardım öngören yasa tasarısını desteklemeyi sürdürüyor.
1946 yılından bu yana Amerikan dış yardımlarını en çok alan ülke olan İsrail, 2022 yılı itibarıyla (enflasyon rakamları gözetilerek) yapılan bir hesaplamaya göre bugüne kadar 300 milyar dolar değerinde yardım aldı. Bunun 216 milyar dolarını askeri yardım oluşturdu.
İsrail, kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla (GSYIH) bakımından dünyada 18. sırada, (2023) İngiltere, Yeni Zelanda, Fransa ve Japonya gibi ülkelerin önünde yer alıyor. Buna rağmen ABD’den her yıl 3 milyar doları aşkın askeri yardım almaya devam ediyor. Buna ilaveten de ortak füze hava savunma sistemi geliştirme programı kapsamında her yıl 500 milyon dolarlık katkı alıyor.
İsrail'in ABD ile NATO veya başka bir ittifak çatısı altında anlaşması bulunmuyor. Ama ABD'den her yıl milyarlarca dolarlık silah ve mühimmat da satın alıyor. Son olarak Biden yönetimi Kongreye 95 milyar dolarlık ek silah yardımı yasa tasarısı sundu. Bunun 60 milyar doları Ukrayna'ya, 14 milyar doları da İsrail'e gidecek.
Ancak ABD kamuoyunda Netanyahu yönetimine verilen koşulsuz askeri destek sorgulanıyor.
"ABD'den İsrail'e açık çek günleri sona erdi"
ABD ordusundan albay rütbesi ile emekli olan jeopolitik uzmanı Rich Outzen, İsrail'e verilecek askeri yardımın bir kısmının İsrail’in demir kubbe hava savunma sisteminin mühimmat tedariğinde bir kısmının da hava bombardımanında kullanılan mühimmata harcanacağını söyledi.
Ancak bu paranın yalnızca Gazze düşünülerek belirlenmediğini düşünen Outzen, "Tehdidin ne kadar ileri düzeyde olduğuna baktığınızda, Hamas'a da bölgesel proksi ağının bir parçası olarak baktığınızda, 14 milyar dolar veya her ne kadara çıkacaksa bu meblağ, aslında başka eyleme geçmemesi için İran'ı caydırmayı amaçlıyor. Bunu yalnızca Gazze'de Hamas'tan gelecek askeri tehlikeye göre değerlendirmemek gerekir." dedi.
ABD ve İsrail arasındaki askeri ve güvenlik işbirliğinin stratejik olduğunu söyleyen Outzen, on yıllardır İsrail'e yönelik eleştirilerin Amerikan kamuoyunda susturulduğunu belirtti.
Bu bağlamda Filistin'de iki devletli çözüm siyasetinin de rafa kaldırılmasından Washington’da pek çok ismin memnun olmadığını kaydeden Outzen, özellikle Gazze işgali ile sivillere karşı Netanyahu'nun savaş kabinesindeki duyarsızlığın dünyada ve Amerika'da tepkilere yol açmaya başladığının altını çizdi.
"ABD'den İsrail'e açık çek günleri sona erdi." diyen Outzen, "Artık İsrail yanlış yapıyor demek bir tabu değil." değerlendirmesini yaptı.
Emekli Albay, halihazırda tepkilerin İsrail'e silah yardımını kesecek düzeyde olmasa da insani konular ve saldırılar sonrası Gazze'de ne yapılacağı hakkında bir plan olmaması nedeniyle gidişatın sorgulandığı yeni bir döneme girildiğini vurguladı.