Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Brüksel'deki Egmont Sarayı'nda düzenlenen Avrupa İş Zirvesi'nin "Küresel Güç Olarak AB" başlıkla oturumunda yaptığı konuşmada, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının ardından Birliğin dağılacağına yönelik tartışmaların yoğunlaştığını hatırlatarak, şu anda durumun değiştiğini ve uluslararası toplumun AB'nin "çok taraflı" sistemi kurtarmasına yönelik beklentileri olduğunu belirtti.
Mogherini, "Çok taraflı uluslararası sistemin ayakta kalması için kuralların yerine getirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Küresel alanda etki etmek için gerekli araç gereç ve kapasiteye sahibiz." diye konuştu.
AB genelinde artan popülist akımın yanlış bir şekilde "Brüksel'de birilerinin üstün davranarak not verdiği" düşüncesinden kaynakladığını savunan Mogherini, üye ülkelerin birlikte hareket ederek ortak kararlar aldığına işaret etti.
"Bir anlaşma imzalandığında buna sadık kalınır"
ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının sadece Avrupa'yı değil, tüm dünyayı zor duruma soktuğunu dile getiren Mogherini, bu adımın ABD'nin genel anlamda çok taraflı uluslararası sistemden uzaklaşma eğiliminde olduğunu gösterdiğini belirtti.
Mogherini, "İran anlaşmasını 12 yıl boyunca gece gündüz çalışarak inşa ettik. AB bundan vazgeçme niyetinde değil." ifadesini kullandı.
"Bir anlaşma imzalandığında buna sadık kalınması gerekiyor. ABD Başkanı değişince anlaşma da değişmez. Bu, uluslararası anlaşmaların güvenilirliğini sağlar." diyen Mogherini, aksi takdirde güvenilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerinin zarar göreceğini vurguladı.
İran nükleer anlaşmasının sürdürülmesi için AB'nin diğer ortaklarla yoğun çaba sarfettiğini aktaran Mogherini, İran'ın önemli bir ekonomik pazar olduğunu söyledi. Mogherini, "Neden biz bu pazarı sadece Rusya ve Çin'e bırakalım?" dedi.
Mogherini, söz konusu anlaşmanın "AB için bir test" olduğunu, anlaşmaya sadık kalarak Birliğin kendi kararlarını alabildiğini ve güçlü durduğunu göstereceğini ifade etti.
"Kudüs'ün statüsü müzakereler yoluyla belirlenmeli"
ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını eleştiren Mogherini, Kudüs'ün statüsünün müzakereler yoluyla belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Mogherini, Kudüs'ün İsrail ile Filistin devletlerinin ikisinin de başkenti olması gerektiğini söyledi.
ABD'nin Kudüs Büyükelçiliğinin açılış töreni öncesinde verdiği resepsiyona 3 AB üyesi ülkenin büyükelçisinin katıldığını hatırlatan Mogherini, "ABD'nin Kudüs Büyükelçiliğinin resmi açılış törenine hiçbir üye ülkenin temsilcisi katılmamıştır. Bu tarz şeyler diplomaside önemlidir." dedi.
"İran nükleer anlaşması sonuç veriyor"
Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders de "İran nükleer anlaşması mükemmel değil ancak sonuç veriyor." ifadesini kullandı.
ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının güven ortamını zedelediğine işaret eden Reynders, bu kararın ardından ABD yönetiminin Kuzey Kore ile nükleer silahsızlanma konusunda müzakere yürütmesinin de zorlaşacağını kaydetti.
Kaynak: AA