Bölücü terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin, Suriye'yle ilgili Cenevre ve Astana'da yürütülen müzakere süreçlerine kabul edilmemesinin ardından, ABD'nin girişimiyle kurulan sözde parti "Suriye'nin Geleceği" adıyla müzakerelere dahil edilmesinin amaçlandığı ortaya çıktı.
ABD'nin yönlendirmesiyle YPG/PKK tarafından kurulan sözde parti "Suriye'nin Geleceği"yle, Türkiye'deki Halkların Demokratik Partisi (HDP) örneğine benzer bir yapı Suriye'de oluşturulmaya çalışılıyor. SGP'nin de bu amaçla, "öz yönetim" ya da "kanton" gibi bölücü terör örgütü PKK'yı çağrıştıran bir söylem yerine "Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunan" bir dil kullandığı ifade edildi.
Sözde partinin kuruluş kongresinde alınan kararlarda "Komşularla iyi ilişkiler", "Suriye'nin birliği" ve "Tüm bölücü projelerin reddedilmesi" gibi ilkelerin de bu hedefin bir parçası olduğu kaydedildi.
Suriye'yle ilgili Cenevre ve Astana'da yürütülen müzakere süreçlerine kabul edilmeyen bölücü terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin, bu adımlarla, ABD'nin yönlendirmesiyle YPG/PKK tarafından kurulan sözde parti "Suriye'nin Geleceği" adı altında müzakere masasında yer almayı amaçladığı bildirildi.
Sözde partinin başkanlığına getirilen İbrahim Katfan'ın da "Irak ya da Türkiye olsun 'sınırlarında' bulunan devletlerin kendilerinin komşuları olduğunu ve bu devletlerle herhangi bir sorunları bulunmadığı" yönündeki açıklamaları da sözde partinin müzakere masasında yer bulmasına yönelik bir çaba olarak değerlendirildi.
Sözde partinin sözde yöneticilerinin terör örgütü bağlantıları
ABD'nin yönlendirmesiyle daha önce Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında terör örgütü PKK güdümünde yapay bir oluşum meydana getirildi. ABD'nin Türkiye'nin baskılarını azaltmaya dönük bu taktiksel adımı başarıya ulaşamadı. Bu doğrultuda yeni bir adım olarak ABD'nin talimatıyla Suriye'nin Geleceği ismiyle bir sözde parti, 27 Mart'ta Rakka Stadyumu'nda düzenlenen kongre sonrasında kuruldu. Bu kongreden önce ABD Dışişleri, istihbarat ve askeri yetkililerinin YPG/PYD ile yeni bir parti kurulmasına yönelik karar toplantıları yaptığı belirlendi.
"Suriye'nin Geleceği" adlı sözde partinin kullandığı logo ile kongre ortamında terör örgütü PKK'nın elebaşı Öcalan'a ve örgütü simgeleyen işaretlere yer verilmese de sözde partinin programı, terör örgütü ilişkisini açıkça ortaya koydu.
Siyasal, toplumsal, ekonomik, yasama, basın, eğitim, kültür, ekolojik savunma, kültür, savunma ve iç güvenlik ve dış politika başlıkları altında 10 maddelik parti programının, elebaşı Öcalan'ın sistemleştirdiği demokratik özerkliğin 9 boyutunun kopyası olduğu tespit edildi.
İsim değişikliği yapılarak örgütten ayrı hareket edildiği etkisi yaratılmaya çalışıldı
Sözde parti kongresinin yapıldığı gün, terör örgütünün sözde üst düzey yöneticilerince Tel Abyad'da düzenlenen toplantılarda ise terör örgütü PKK/KCK-PYD-YPG'nin isminin değiştirilmesi ve dünya kamuoyunda terör örgütünden ayrı ve bağımsız olarak hareket edildiği etkisinin yaratılması kararı alındı ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterinin kullanılması yasaklandı.
Sözde partinin başkanlığına iç savaş öncesi dönemde Baas Partisi'nin Menbiç teşkilatı üyelerinden İbrahim Katfan, genel sekreterliğine ise 2016 yılında YPG/PYD'ye katılan ve PYD'nin isimlendirmesi ile Cezire Kantonunun ekonomi komisyonu başkanlığını yürüten Hefrin Halaf seçildi. Sözde oluşumun 81 kişiden oluşan yürütme kurulunda ise PYD/YPG'nin hakimiyetinde olmayan İdlib, Halep ve Afrin gibi bölgelerin yanı sıra örgütün kontrolünde bulunan veya faaliyet gösterdiği Deyr ez Zor, Rakka, Ayn el Arap (Kobani), Tel Abyad, Menbiç ve Şehba'dan da temsilciler bulunuyor.
Kaynak: AA