ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiğinden beri çok defa Suriye'deki askeri unsurlarını çekeceğini dillendirdi. Ancak bu tam olarak hayata geçmedi. Ta ki Türkiye, Fırat'ın doğusuna operasyon hazırlığını tamamlayıp kararlılığını dile getirene kadar...
Zira Fırat'ın doğusuna olası bir operasyonda, 30 kilometre derinlik söz konusu olacak ve bu derinlikte ABD'nin birçok üssü var.
ABD'ye ait askeri noktaları kullanan hareketli unsurlar de Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Tel Abyad ve Ras'ül Ayn'dan sabah saatlerinde çekilmeye başladı.
ABD ordusu, Fırat nehrinin doğusunda bulunan Tel Abyad ve Ras'ül Ayn ile bu bölgelerin arasında yer alan askeri noktalarını, güneydeki M4 otoyoluna yakın hatlara kaydırıyor.
ABD, zırhlı araçlar, askeri malzemeler, elektronik harp ve sinyal istihbarat malzemelerini de taşıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da çekilmeyi, "(Trump'la) Akşamki görüşmemizden sonra bölgede Sayın Başkan'ın ifade ettiği gibi bu çekilme olayı başlamış vaziyette" sözleriyle doğruladı.
[Fırat'ın Doğusuna Harekat] Cumhurbaşkanı Erdoğan: Akşamki görüşmemizden sonra bölgede sayın Başkan'ın (Trump'ın) ifade ettiği gibi çekilme olayı başlamış vaziyette.https://t.co/2OCd9LDFvY pic.twitter.com/k1tGb2rhoj
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 7, 2019
Dün gece saatlerinde Erdoğan ve Trump telefonda görüşmüştü.
Beyaz Saray'dan sabah saatlerinde, "Türkiye, yakın zamanda Suriye'nin kuzeyine uzun süredir planladığı operasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonu desteklemeyecek ya da bu operasyona dahil olmayacak" açıklaması yapılmıştı.
ABD'nin Suriye'deki varlığı
ABD'nin Suriye iç savaşına dahli, 2014'ün eylül ayında terör örgütü DEAŞ'a hava saldırılarıyla başladı. Yükselen DEAŞ tehdidi karşısında ABD, terör örgütü YPG/PKK'yı kara gücü olarak konumlandırdı. Aynı dönemde başlayan hava desteğiyle YPG/PKK, 2015'in ocak ayında Aynularab'dan (Kobani), 2015'in haziran ayında da Tel Abyad'dan terör örgütü DEAŞ'ı çıkararak buraları işgal etti.
Ankara'nın tüm uyarılarına rağmen ABD ordusu, YPG/PKK'nın büyümesine ve yayılmasına tüm imkanlarıyla yardımcı oldu. YPG/PKK, 2015'in sonunda Fırat Nehri'nin batı yakasına geçti.
ABD, bu süreçte Haseke'nin Rümeylan ilçesinde bir hava üssü inşa etti. 2016'nın nisan ayından itibaren kara yoluyla Irak'tan ve hava yoluyla Rümeylan'a askeri sevkiyatlar başladı. Binlerce ağır silah, zırhlı araç, tanksavar, silah ve mühimmat akışı sayesinde YPG/PKK, 2 yıl içinde ülkenin yaklaşık 3'te 1'ini işgal etti.
Aynı süre içinde ABD de YPG/PKK'nın işgal alanlarında üsler kurdu.
Haseke, Rakka, Deyrizor, Münbiç ve Tel Abyad bölgelerinde toplam 18 askeri nokta kuran ABD, buralarda 2 bin civarı askeri personel bulunduruyordu.
2017'nin ekim ayında DEAŞ'ı Rakka ve Deyrizor'un büyük kısmından çıkaran ABD, bu dönemden sonra üs kurma faaliyetine hız verdi.
2018 yılının sonlarına doğru ise Trump, terör örgütü DEAŞ’e karşı zaferini ilan etti. ABD Başkanı, sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, "Onları fena halde yendik. O toprakları geri aldık. Şimdi askerlerimiz için eve dönme vakti" ifadelerini kullandı.
After historic victories against ISIS, it’s time to bring our great young people home! pic.twitter.com/xoNjFzQFTp
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) December 19, 2018
ABD Başkanı Trump'ın, geçen yıl Suriye'deki askeri varlığını çekmek istediğini açıklamasına rağmen Washington, bu ülkedeki askeri varlığını sürdürdü.
Terör örgütüne destek vermeye devam eden ABD, bu dönemde örgüte yüzlerce tır silah ve mühimmat göndermeye devam etti.
Donald Trump'ın görevden aldığı Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da terör örgütü YPG/PKK’yı kastederek, Amerika’nın Suriye’den çekilmesinin, Türkiye’nin "Kürt savaşçıların" güvenliğini garanti etmesi koşuluna bağlı olduğunu savundu.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) 2019 bütçesinde, SDG adını kullanan YPG/PKK'ya eğit-donat için 300, örgüte kurdurulan sınır güvenlik gücü için de 250 milyon dolar ayırdı.
Ancak Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütlerinin yaşamasına izin vermeyeceğini açıklaması ve bu tutumunda ısrarcı olması, Trump yönetiminde politika değişikliğine neden oldu.
ABD ile Türkiye arasında Suriye'nin kuzeydoğusunda "Güvenli Bölge" kurulması konusunda mutabakata varıldı. Daha sonra ise kademeli olarak iki ordunun da katılımı ile ortak kara ve hava devriyeleri yapıldı.
Türkiye'nin artan güvenlik kaygılarını dile getirerek, terör örgütüne operasyon için hazırlıkların tamamlandığını açıklaması ile Amerikalı yetkililer, YPG/PKK terör örgütünü Suriye'de Türkiye'nin operasyonlarına karşı korumayacaklarını açıkladı.
Son olarak da Başkan Trump, yine Twitter'dan askerleri bölgeden çekeceklerini duyurdu.
Trump art arda yaptığı paylaşımlarda, "Kürtler, bizimle savaştı ancak bunu yapmaları için onlara çok para ödendi ve teçhizat verildi. (Kürtler) Yıllardır Türkiye'ye karşı savaşıyorlar. Bu savaşı 3 yıl boyunca engelledim ancak bizim için bu saçma, çoğu aşiret kaynaklı, sonu gelmez savaşlardan uzaklaşmamızın ve askerlerimizi eve geri getirmenin artık zamanı" ifadelerine yer verdi.
.....again said “NO,” thinking, as usual, that the U.S. is always the “sucker,” on NATO, on Trade, on everything. The Kurds fought with us, but were paid massive amounts of money and equipment to do so. They have been fighting Turkey for decades. I held off this fight for....
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 7, 2019
"ABD'nin, 30 günlüğüne Suriye'de olması gerekiyordu ve bu yıllar önceydi. Kaldık ve bir hedef olmaksızın savaşın içine gömüldük" değerlendirmesini yapan Trump, göreve geldiğinde "DEAŞ'ın bölgede at koşturduğunu" savunarak, çoğu Avrupalı olmak üzere binlerce DEAŞ üyesinin yakalanması dahil bu örgütü yüzde 100 yenilgiye uğrattıklarını savundu.
The United States was supposed to be in Syria for 30 days, that was many years ago. We stayed and got deeper and deeper into battle with no aim in sight. When I arrived in Washington, ISIS was running rampant in the area. We quickly defeated 100% of the ISIS Caliphate,.....
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 7, 2019
Trump, Avrupa'nın yakalanan DEAŞ üyelerini istemediğini ve ABD'nin bu kişileri tutmasını talep ettiğini hatırlatarak, "Ben de 'Hayır biz size büyük bir iyilikte bulunduk ve siz de bunları inanılmaz maliyetlerle ABD hapishanelerinde tutmamızı istiyorsunuz. Bunlar yargılanmak üzere sizin' dedim. (Avrupa) Onlar da yeniden ABD'nin her zaman NATO'daki 'enayi' olduğunu düşünerek 'hayır' dediler. Bizler sadece yararımıza olan yerde ve sadece kazanmak için savaşacağız. Türkiye, Avrupa, Suriye, İran, Irak, Rusya ve Kürtlerin artık bu durumu, 'mahallelerindeki' DEAŞ savaşçılarıyla ne yapacaklarını çözmeleri gerekecek. Hepsi DEAŞ'tan nefret ediyor ve yıllardır düşmanlar. Bizler 7 bin mil ötedeyiz ve bizim yakınımıza bir yere gelirlerse DEAŞ'ı yeniden ezer geçeriz" dedi.
....including capturing thousands of ISIS fighters, mostly from Europe. But Europe did not want them back, they said you keep them USA! I said “NO, we did you a great favor and now you want us to hold them in U.S. prisons at tremendous cost. They are yours for trials.” They.....
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 7, 2019
Kaynak: TRT Haber, Reuters, AA