İngiltere'de 1972'de hayır kurumu olarak kurulan ve kısa sürede dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde varlığını artıran ActionAid'in İngiltere Ofisi İnsani Yardım Politikası Başkanı Ziad Issa, Gazze'deki insan kriz ve bölgede giderek artan gıda ve su ihtiyacının yanı sıra bölgedeki yardım çalışanlarının karşılaştığı zorluklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Merkez ofisi Güney Afrika'da bulunan ActionAid'in, Gazze'ye yardım ulaştırmak için birçok insani yardım kuruluşuyla işbirliği içinde çalıştığını belirten Issa, geçen hafta bu kuruluşlarla ortaklaşa hazırladıkları, Gazze'deki insani yardım çalışanlarının karşılaştığı zorluklara yer verilen raporu yayımladıklarını söyledi.
Bu raporun hazırlanmasının amacının, Gazze'deki yerel yardım çalışanlarının olağanüstü çabasına dikkati çekmek olduğunu vurgulayan Issa, yardım çalışanlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek için ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyduğunu ve bu esnada birçok zorlukla karşı karşıya geldiğini dile getirdi.
Issa, bu zorlukların ikiye ayrıldığına işaret ederek, ilkinin Gazze'deki sürekli bombardıman ve çatışmalar nedeniyle insani yardım kuruluşları ve çalışanlarının hareket etmesi için güvenli operasyon alanı olmamasından kaynaklandığını ifade etti.
ActionAid yetkilisi Issa, Gazze içinde hareket etme ve yardım ulaştırmaya yönelik tüm onaylara sahip olmalarına rağmen, son birkaç günde Birleşmiş Milletler (BM) logolarıyla belirgin şekilde işaretlenmiş konvoylara İsrail ordusunun çok sayıda saldırı düzenlediğini aktardı.
Öte yandan, İsrail hükümetinin Gazze'ye yönelik yardımlara getirdiği kısıtlamalar ile yardım kuruluşlarının geçmesi gereken çok karmaşık lojistik zorluklar ve süreçler nedeniyle çalışmaların zorlaştığını kaydeden Issa, şu ifadelere yer verdi:
"Netanyahu'nun ABD Kongresindeki konuşmasında, 7 Ekim'den itibaren Gazze'ye 40 bin kamyonun ulaştığını söylediğini duyduk. Bu kadar sayıda kamyonun Gazze'ye ulaşmasına izin vermekten duyduğu gururu dinlemek gerçekten dehşet verici çünkü bu, ihtiyacımız olanın ve Gazze'ye önceden giren miktarın çok gerisinde. Birleşmiş Milletlerden (BM) aldığımız veriler, yaklaşık 30 bin kamyonun Gazze'ye girdiğini gösteriyor. Bu nedenle konuşmada kullanıldığı rakam, Gazze'deki insanlara gerçekte ulaşan rakamdan oldukça yüksek."
Issa, Gazze'de gıda ve temiz suya ihtiyacın son derece yüksek olduğuna dikkati çekerek, "7 Ekim'den (2023) önce Gazze nüfusunun yüzde 80'i hayatta kalmak için yardımlara bağımlıydı. Şimdi Gazze'deki her bireyin tamamen yardımlara bağımlı olduğunu tahmin ediyoruz." diye konuştu.
İnsanların kendi gıdalarını üretemediklerini ve gıda satın almak için de dışarı çıkamadıklarını söyleyen Issa, "Pazarlara gidip gıda alamıyorlar çünkü gıda mevcut değil. Bu, hayatta kalmanın tek yolunun yardımlarla mümkün olduğu anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Issa, yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle düşük yapanlarda da artışın görüldüğüne işaret ederek, "Yardımların Gazze'ye girmesine yönelik kısıtlamalar kaldırılmadıkça ve İsrail, yardım kuruluşlarının Gazze içinde serbestçe ve güvenli şekilde hareket etmesini sağlayacak operasyon ortamı yaratmadıkça, bu felaket daha da kötüleşmeye devam edecek." şeklinde konuştu.
Gıdanın yanı sıra suya erişimin de bölgede çok büyük sorun teşkil ettiğini vurgulayan Issa, "Gazze içindeki su altyapısı tamamen yok edildi. Bu da insanların zaman zaman kirli su kullanmak zorunda kaldığı anlamına geliyor. Kamyonlarla su da taşımak zorundayız ve şu anda Gazze'de yaz mevsimi. Sıcaklıklar çok yüksek. İnsanlar suya ihtiyaç duyuyor ve onlara yeterince su sağlayamıyoruz." ifadelerini kullandı.
Issa, Gazze'de insani felaket yaşandığının altını çizerek, "Bombardımandan kaçabilen insanlar şimdi açlık veya susuzluktan ölme riskiyle karşı karşıya. Bu son derece önlenebilir bir durum. Bu insan yapımı bir felaket, insan yapımı bir kriz. Buna verilecek yanıt, savaşın durması ve İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyması ve sivilleri koruma, yardım sağlama yükümlülüğünü yerine getirmesidir." dedi.
Gazze içindeki ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamayı sürdürme konusunda tamamen kararlı olduklarını söyleyen Issa, çalışmaların Gazze'deki yardım çalışanlarının büyük cesareti ve ActionAid'in ortaklarının gücü sayesinde mümkün olabileceğini dile getirdi.
ActionAid, 25 Temmuz'da yayımladığı raporda, Gazze'ye saldırılar öncesi temel ihtiyaçların karşılanması için günlük 500 tır insani yardıma ihtiyaç olduğunu ancak İsrail'in temmuzda yalnızca insani yardım taşıyan 710 tırın girişine izin verdiğini ortaya koymuştu.
Halihazırda BM ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ait 1500 insani yardım tırının Mısır'da bekletildiği kaydedilen raporda, Gazze'de her türlü insani yardım malzemesine ihtiyaç olduğu vurgulanmıştı.