Aynı zamanda Senegal Cumhurbaşkanı da olan Sall, Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 27. Taraflar Konferansı'nın (COP27) Dünya Liderleri Zirvesi'nde konuştu.
Sall, iklim değişikliğinin Afrika kıtasındaki etkileriyle mücadelede ortak çabaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, kıtanın dünyadaki tropikal ormanlarının dörtte birine sahip olduğunu anımsattı.
İklim değişikliğinin etkileriyle mücadele programlarını gelişmiş ülkelerin yardımıyla değil borçlanarak finanse ettiklerinin altını çizen Sall, "Afrika, COP27'ye, tarih yazmaya kararlı bir ruh hali ve gezegeni kurtarmak sorumluluğunun bilinciyle geldi" dedi.
Sall, COP27'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir dönüm noktası olması temennisinde bulundu.
"Sadaka istemiyoruz, bu ortak sorumluluk"
Zirve öncesi "France Info" internet sitesine özel bir mülakat veren Sall, gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelesine destek sözünü tutmamakla eleştirdi.
Sall, "Gelişmiş ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı için 2020'den 2030'a kadar her yıl 100 milyar dolar yardım yapacağı sözü vermişti ancak daha 100 milyar dolar bile elimize geçmedi" ifadesini kullandı.
Bu konuda artık herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yapan Sall, Afrika'nın bu konuda maddi yardım beklentisinin de haklı olduğuna işaret etti.
Sall, "Afrika olarak sadaka istemiyoruz bilakis bunun ortak bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. Küresel ısınmanın sorumlusu ülkeler de bu konuda ayrıca katkı sunması gerektiğini idrak etmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Gelişmiş ülkelere "kömür" eleştirisi
AfB Dönem Başkanı Sall, Afrika'yı kömür kullandığı için eleştiren sanayileşmiş ülkelerin bugün Rusya Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji krizi nedeniyle aynı yönteme mecbur kaldığına da dikkati çekti.
Sall, "Eğer söz verilen miktarı alamazsak biz de Afrika'nın kalkınma hedeflerine ulaşma yolunda aynı enerji kaynağını kullanacağız" yorumunu yaptı.
İklim değişikliğiyle mücadele alanında dünyadaki en kapsamlı zirve olan İklim Değişikliği Konferansı, 18 Kasım'a kadar devam edecek.
Yaklaşık 190 ülkeden 100'ün üzerinde devlet yetkilisi ile 40 binden fazla katılımcının beklendiği konferansta, sera gazı emisyonlarını azaltma planları, iklim değişikliğine adaptasyon, gelişmekte olan ülkelere taahhüt edilen iklim tazminatı gibi konular en önemli gündem maddelerini oluşturuyor.
3 ülke, toplam karbon emisyonunun neredeyse yarısına sebep oluyor
İklim krizinin etkilerinin en çok hissedildiği 17 ülke Afrika'da bulunurken bu etkiler nedeniyle Afrika Boynuzu'nda dört yıldır kuraklık yaşanıyor.
İklim değişikliğini tetikleyen ana unsurlardan karbon emisyonunda gelişmiş ülkeler başı çekiyor.
Küresel Karbon Bütçesi 2019 raporuna göre, kişi başına düşen karbon emisyonu miktarında ABD 16,6 ton ile ilk sırada yer alırken; Çin 7 ton ile 2'nci, Avrupa Birliği ülkeleri de 6,7 ton ile listenin 3'üncü sırasında bulunuyor.
Dünyadaki toplam karbon emisyonunun yüzde 41,5'ine Çin, AB ve ABD sebep oluyor.
Hint Okyanusu'ndaki ada ülkesi Madagaskar'ın iklim değişikliğine neden olan faktörlerde hiç pay sahibi olmasa da "sadece iklim değişikliğinin yol açtığı kıtlıkla mücadele eden ilk ülke" olması, az gelişmiş ülkelerin sanayileşmiş ülkelerden "iklim tazminatı" talebini de gündeme getirmişti.
